Kızlar sokaklara doldu,
Erkekler aşüfte oldu,
Dostlar hep bîvefa oldu,
Delindi vatanın bağrı sebepsiz.
Akıllar kemâle ermez oldu,
Ölümü bekliyorum çeşmim kapalı,
Tek dost odur başka dost mu var?
Milletin gönlü bana hep kapalı.
Ölüm destinden yumuşak dest mi var?
Kurtuluş yolu bana her gün kapalı,
bu sene mezun olacağız,
birbirimizi hiç tanımayacağız,
aramıza belki şehirler girecek,
anılarda kalacağız.
Efendiler ne bu sükut?
Dilinizi mi yuttunuz?
Efendiler ne bu hal?
a'mâ-i asam mı oldunuz?
Efendiler ne bu pişkinlik?
Usandım kıskanmakdan,
Yoruldum koşturmakdan,
Bunaldım sıcaklardan,
Gel dost nerdesin?
Dağlarda Mecnun ile,
Çanakkale’de bir baba can verir,
Beşikteki bebesi yaşasın diye,
Padişah millete ferman verir,
Güzel vatanımız kurtulsun diye.
İhanete uğradık ey güzel anam,
Güzelliğin aşüftelerin ışığını söndürüyor,
Sen farkında mısın çehren Mah'a benziyor,
Gözlerim senden başka güzel görmüyor,
Ey cânım, cânânım naz yapma gel!
Salına salına, cilvenle gel.
Seninle aynı safta namaz kıldık,
Bir kere Allah kabul etsin demedin.
Seninle aynı yolda yürüdük,
Bir kere dönüp selam demedin.
Veysel çalsın hiç durmasın,
Ben dinlerim dost duymasın,
''Hani dost uğruna can verenler?''
Dostu tutun da kaçmasın!
Fuzuli hem-dert yok demiş,
Ey Kârî! kıskan kıskan nereye kadar,
Seni terk edenin yolu mahşere kadar,
Ağlamakta haklısın çatlayana kadar,
Bende ağlardım daha düne kadar.
İmtihanımız bir koca dağ kadar,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!