Toprak misk kokmaktasın, hafiften de ıslaksın,
Ne bu halin mest ettin, bu kez biraz farklısın.
Toprak dedi: Yağmurdu, yağmurdu buluştuğum,
Bana dokunuşunda, bu halimi bulduğum.
Dedim ki: Ey toprağım, biçareyi avutma,
Bican iken canımı daha aciz bırakma.
Belȃ
Sabah olmuş, güneş gözlerimi perdelerinden sıyırıyor
Esneme sesi gelir hala komşu çocuklarının
Dinlenirken gece nöbet tutan köpekler
Adeta hissedilir hışırtısı haşeratın
Bu sabah bir aşığın sedası kulağımda,
Dinledim ki, maşuku bülbülün şeydasında.
Bülbül küçük bağrında dikenli gül taşıyor
Beyazına vurgunken kırmızıyı görüyor.
Her kanat çırpışında ayrı bir özlemi var,
Onun her ötüşünde aşkının namesi var.
FELEK
Unut artık bir zaman “yarim” diyen dilberi,
Unut, boş hayalinden, sök çıkar o güzeli.
Gönlüme yol verseydim hep o yari severdim,
Bir ziya umut olsa, ne güfteler düzerdim.
Gel, ey rüzgarların değdiği yapraklara
Sesini gizleyen dilber.
Gel, ey buğulu camlara hissini çizen güzel.
Gel, bir damla gözyaşının karıştığı denizlerden
Saf sular içtiğim.
Gel, karanlık gecelerimin yakamozu.
Yoksun, yine yollarına takıldı gözlerim
Geleceğin günü beklemekteler.
Yokluğunun nöbetinde zamanı eskitirken
Senden kalan bir izi gözlemekteler.
Yoksun, deli gönül kaldırım taşlarında,
YOL
Gittim yar diyarından, gülü dalda bıraktım,
Gittim yar diyarından, miski tende bıraktım,
Gittim; ama gönlümü başka elde bıraktım.
Bir can kaldı bedende, bedenim gayri eksik,
Ey güzel!
Kimsin sen?
Nesin?
Bilmiyorum
Yok yok, çok iyi biliyorum aslında.
O zaman?
NAZİRE
Yarim dedik maşuka, bu aşık giryan oldu,
Gönlüm sanki boş idi, gayri çeşmim de doldu.
Bir kelamım dökülse, yarim kaçar kollanır
Niye böyle yapar ki, buna can mı dayanır?
Bilmez misin halimi, gönlün demi amadır?
Yârim oldun, rüzgarımdın, Leyla'mdın sevginle,
Rüzgarımdın, bir estin, sen de gittin gönlünle,
Leyla'mdın, sen de gittin, yok oldun her şeyinle,
Sevginle, gönlünle, her şeyinle; dönme geri!
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!