Dünya insanı sarhoş eder,
Ölmeden sen uyanmaz mısın?
Gelenler birbir göçer,
Ölmeden sen uyanmaz mısın?
Gurbetten vatana döneceksin,
Şems-i yâr bu vücut mülküne girer sanma,
Sen sen oldukça vahdet güneşi doğar sanma.
Hak'tan gayrı ne varsa hepsi yâre perdedir,
Hicabı kaldırdın mı gayr kalır sanma.
Sen bu şiiri okurken Seha,
Büyük bir ihtimal ben çoktan ölmüş olacağım,
Artık ne çığlıklarımı duyacaksın ne de gözyaşlarımı göreceksin,
Anlaşılan seni derin uykudan uyandıran ben olamayacağım,
Ve bu zavallı yüreğim kırık girecek kabre.
Kalpler aynı ahenkle hızla atar aşkın sesidir bu Seha,
Binbir cefa etsende, Senden yüz çevirmezem.
Dara boynum vursan da, Senden yüz çevirmezem.
Hiç kalmadı kararım, Senden haber sorarım,
Issız çöllerde susamış gibi seni arıyorum,
Bulutla yağmur olmuş yağmışız seninle ben.
Hasretinle dönüp dönüp semaya bakıyorum,
Gökler de ayla yıldız olmuşuz seninle ben.
Sen bu şiiri okurken
Ben çoktan bu hastaneden gitmiş olacağım
Artık ne özlemlerimi, ne de sesimi duyacaksın
Ve bu zavallı yüreğim olmayacak artık senin oyuncağın
Seni sana, beni bu akıl hastanesine, bırakıp gideceğim
Nedense istemesem de düşünüyorum işte,
Hak yoluna girip el tutan derviş olur,
Nefs itini besleyen sonunda pişman olur.
Derviş şöhreti, masivayı terk eder,
Doymadan ateş odunu yakar,
Öd ağacı ateşi arar,
Aşkın kokusu ateşle çıkar.
Yan yârin nazarıyla,
Tüt sevgilini narıyla,
Nerede o masum sevgiler,
İçten o buğulu gözler,
Endişeyle o yol bekleyenler.
Kalmadı merhamet,
Çıkar oldu şefkat,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!