‘’Dert ekilir gönlüme, hüzün biçerim.
Gam durur boylu poslu içimde, sarılır öperim…’’
Lal oldu lehçem, susuyor halimin maksadı,
Tepindikçe asileşiyor gönlümdeki kısrağın huyu,
Gel… Gel… Bayram namazı olsun tadı,
Gel işte güneş aştı bir mızrak boyu…
Ellerinden öperim dudakların solmasın,
Bayramımız kurbansa kanımı akıtırım yoluna.
Gel… Gel ki uzaktan uzağa yanmayayım,
Gel… Gel… Vereyim nem varsa, boynuna dola…
Saplantı bir yere kadar, bu bendeki ne bilemedim
Ölüm desem gözümdeki fer, ölüm böyle ılık değildir.
Gel… Dört duvara gebe kaldım kirlendim,
Gel… Bu pervasızlığın zulüm değil de nedir?
Aynadaki serkeş ben miyim zahirim mi bilemedim…
Kim aşk ile başlıyor sandımsa söze kabem ettim yönünü
Gel… İnanmadık kimse kalmadı, hurafeler dinindeyim,
Gel… Gel ki İmanım güneşinde görsün önünü…
Gel kuru yapraklar gibi ayazla meşk etmekteyim
Gel… Gel... Muhabbetsiz maşuklarla iç içeyim.
Kördüğüm oldu bereketli ağıtlarım,
Gel… Gel… İçimi içime dökmekteyim.
Kayıt Tarihi : 11.1.2010 06:29:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Abdullah Rıdvan](https://www.antoloji.com/i/siir/2010/01/11/muebbet-ask-denildi-hukmume-gel.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!