Hep bir şeyler bırakarak gidiyoruz,
Hep biraz eksilerek
Dolduramıyoruz yerini kaybettiklerimizin
Dönüp bakıyoruz arkaya sadece,
Sadece bakıyoruz
Boş avuçlarımızı ovuşturuyoruz
Şimdi yok saatlerin önemi
Mevsimler geçiyor, geçiyor zaman
Artık her gece uzun
Yok mevsimlerin önemi
Ne kadar zamandır "anne" demedim
Neşeyle pişerken kiminin aşı
Bizim tasımıza ağlamak düştü
Bazı hanelerde düğün telaşı
Bizim payımıza taziye düştü
Kiminin gönlünde küçük bir yara
Sen, aşk şehirlerinden daha güzelsin...
Yüzüne toprak döküldü
Üstün başın toz içinde
Kanıyor dizlerin, ellerin yaralı
Kalbinde ayrılık acısı
Soğuk elin bana dokunsun diye
Bir umut, geceler uyumuyorum
Çok zaman şimdidir diye bekledim
Ufukta bir kervan göremiyorum
Nicesi vedasız katıldı sana
Gel, hak yolu beraber adımlayalım
Gel, dualara dört avuçla sarılalım
Gel ki yüreğimizin sayısı bir olsun
Gel, bu ağır davayı beraber omuzlayalım.
Gel, defterlerimize aynı amel yazılsın
Perdeye yansımış bir şahesersin
Sanatçıdan sebeple sanatı sevdim
Olamaz malayani haz elbet murad
Hüsn-ü hat sahibi hattatı sevdim
Zannetme cevherin kudreti sende
Ölmek ne de hoş.
Bahar mevsiminin başlangıcında
Bir günün en güzel saatlerinde
Kavuşmaya ramak kalmışken
Ölmek ne de hoş.
Uyanmak
Kan ağlayan karanlıklardan
Güneşin tebessüm ettiği bir sabaha uyanmak
Yıkmak ateşten duvarları
Sökmek siyah perdeleri
Aydınlıklara göz açmak.
Ah,çıksa boğazımdan şu düğüm
Uzatabilsem elimi bir dala
Ah,rüzgar taşısa ayak izlerini gönül sahilime
Yorulmasan,dalgalar getirse seni
Ah,şu kasırgalar mağlub olsalar
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!