Bir yokuş vardı eskiden,
Adımlarımızla aşındırdığımız.
O yokuşta bıraktık bizi,
Bir daha kimseye anlatmadığımız.
Gün doğarken gittiğin o sabah,
Bir saat, zamandan vazgeçmiş gibi,
Akrep ve yelkovan durmuş bir yerde.
Geçmişle şimdi arasında sıkışmış,
Bir ruh, yorgun adımlarla yürür çölünde.
Her nefes, derin bir uçurumdan çekilir,
Gözlerin uzaklarda bir yıldız gibi,
Erişemem, dokunamam, bilemem seni.
Bir rüzgâr eser de tenime değer
O da senin gibi, geçer gider.
Zaman alır benden her bir anını,
Zaman geçti, ömürden çaldı,
Ama bir an bile silemedi adını.
Ellerim titrer, dokunamam hayaline,
Yıllar bile eskitemedi kalbimdeki yerini.
Sesin, hafızamın unutmadığı bir şarkı,
Yıldızlar düşerken karanlık göğün kucağına,
Sessiz bir çığlık yankılanır, boşluğa karışır.
Hayat, dikenlerle süslenmiş bir yol,
Her adımda bir yara, her nefeste bir soluk acı.
Gözlerinde birikmiş seller,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!