Bir hüzündür akan içimizden,gün batımlarına
Sanki güneş hiç doğmayacakmışçasına
O kızdıran o delirten adamı beklerken
Bir tek kanatları eksiktir melekten
Ne öfke, ne kin, ne nefret
Yalnız merak, sevgi, hasret
Kar tanelerini iğneoyaları gibi işle,
Binbir koku sakla herbir çiçeğe,
Güneşi, mehtabı, yıldızları serpiver dört köşeye,
Sonra saklan,kimselere görünme,
Mütevazılık böyle olur işte!
Varsın yalan olsun sözün
Seviyorum de sevdiğim
Bende seni iki gözüm
Söz bir, nisan bir sevdiğim
Konaklasan da her handa
Bitti çilemiz,belki de bir devri kapattık,
Yalnızlığın zindanlarına, yalnızlığı attık,
Artık bir mum gibi yanmak, erimek yok,
Yanmaksa eğer düş, herkes için kandiliz artık.
Bu akşam kimbilir kaçıncı kez camdayım?
Size teşekkürler bayım!
Cam güzeli de oldum sayenizde!
Sokağın loş ışığında,tekerlekli sandalyesinde,
O genç geçti biraz önce.
O bile erkenci sizden!
Gidiciyiz bu şehirden
Anılar bir sarman kedi gibi
Yumuşacık dolansa da ayaklarımıza
Toplayıp ne ne var ne yoksa
Bir hüzünlü iz bırakarak
Gidiciyiz bu şehirden
Bülbül güle yanar belki
Biz gülün ötesindeyiz
Yanana ateş de ne ki
Biz közün ötesindeyiz
Türlü renge girmek için
Bir şiir dizesi gibi ahenkli,
Bir yiğidin sözü kadar kıymetli,
Bir yürekten buse kadar lezzetli,
Olmalı sevgimiz,n'olur unutma.
Gözyaşı tadında şebnem misali,
Cennete bir şair aranıyormuş,
Şaşıp yanılıp ta, bana geldiler,
O kadar yalvardım, dinlemediler,
'Emir büyük yerden,yandın 'dediler.
Orta yaşta, orta boyda olsunmuş,
Bir damla göz yaşına
Sığdırdık deryaları
O yüzden med cezirler
Gözpınarlarımızdadır
İşte gidiyor o dost
Alıp hatıraları
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!