Gözleri zeytin irisi boyu selvi dal gibi
Ne olur bir buse ver güzel diyesim geldi
Yüzleri ayın yarısı gamzeleri bal gibi
İstesem belki kızar alıp yiyesim geldi
Sanki ürkek bir ceylan durup durup eylendi
Allah selamını bizden mi kestin
Söylesene dayım nedendir kastın
Yaşın az mı sanki altmışa bastın
Derdin neyse anlat bana gel dayım
Bu bayramda bekliyorum yoldayım
Aklımı başımdan aldın delirttin
Kestin yollarımı bağlattın gurbet
Saçlarımda beyazları belirttin
Saçımı kar ettin ağarttın gurbet
Anlamadım nasıl oldu bu hile
Güle matem düşer zarlar içinde
Goncalar yas tutar ağlar Sivas ta
Güle matem düşer karlar içinde
Bülbül karaları bağlar sivasta
Düzlüğü ovası hemen her köşe
Beni görüp kendin üzme
Ki canını sıkmayayım
Gezdiğim yerlerde gezme
Ki karşına çıkmayayım
Bak pişmanım deme hâşâ
Kimsenin dününü karıştırmadım
Kulu geçmişiyle kınamadım ki
Kimsenin gizini araştırmadım
Kulu hatasıyla sınamadım ki
Belki dizlerimde yok idi takat
Sanki tanımayan yabancı gibi
Vedasız gitmiştin kırgınım sana
Sözünde durmayan yalancı gibi
Vedasız gitmiştin kırgınım sana
Kime darıldın da kime kütsünde
Tedavim Ayakta bilmem ki yatmı
Gönül yarasına ne dersin doktor
İlaçla mı geçer ameliyat mı?
Gönül yarasına ne dersin doktor
Yüreğim yanıyor kavruluyor hep
Bana zindan gibi sensiz bu şehir
Yaşanır yer değil ne duruyorsun
Aşılır dağ tepe deniz ve nehir
Sevene zor değil ne duruyorsun
Vefasızlık etme nolur ahte yar
Ağlamam diyordun ben o zalime
Gözünden damlayan yaş neyin nesi
Mutluyum diyordun şükür halime
Bağrına bastığın taş neyin nesi
Gözlerin dünyaya hazlı bakardı
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!