Çok geç kalmadan haddini bilmelisin,
Râbbe tapmak hiç ihmal götürmez canım,
Gönül paslarını derhal silmelisin,
Râbbe şirk koşmak hayır getirmez canım,
Şaşma, “Sırat-ı Müstakîm’den” giderek,
Çobanın elinde sopası gider…
Ruhunda hep hüzün, kalbinde keder,
“Lâ ilâhe illallâh !” var dilinde,
Koyunları sayısınca zikreder !
Çobanın sarığı dövme keçeden,
Çoban kırda dolaşır kalbinde imân ,
Gönlünde yaratılmışların Sultanı,
Tanrıya zikirle geçiyor tüm zaman,
Gönlünde yaratılmışların Sultanı !
Kaval sesiyle koyunlarını güder
Daldım ilâhî aşk içine,
Semâlarda uçar oldum,
Seyreyledim âlemleri,
Diyarlardan göçer oldum !
Varmaya aklım eremez,
Dünya üzerinde gezer durursun,
Dolmadı mı çilen be hey Derviş’im?
Bir deri-kemik, giderek kurursun,
Dolmadı mı çilen be hey Derviş’im?
Halka hizmet aşkı seni gezdiren,
Kırda-bahçede çiçek çiçek dolaşır,
Şaşırmadan uçup kovana ulaşır,
Arıya bal yapmayı öğreten kimdir !?
Binlerce organik polenden oluşur !
Yaz boyunca hiç durmadan çalışır,
Dünya âlem fânidir kimseye kalmaz,
Sevgi-saygı dengesin kuralım dostum,
Hayatta iz bırakan müminler ölmez,
İnsanlığa bir eser verelim dostum !
Nefistir doğru yoldan çıkaran bizi,
Sırat kıldan ince kılıçtan keskin,
Boynunda günahla geçilmez dostum,
Gönül sevdiğine oluyor küskün,
Hatır için zehir içilmez dostum …
Özü doğru olan hiç yolda kalmaz,
Ey canlar ölüm ânidir,
Bilin ki dünya fanidir,
Rızkını bulmak kâfidir,
Muhabbet et dostum hey!
Sûr’a üflemeden İsrâfil,
Cenâb-ı Allah bizzat seçip terbiye etmiş,
Nuru, Cihana yetmiş; Resûlullah Efendim!
Hayata güneş doğdu, ol karanlığı boğdu,
Râb, Kur’anda övdü; Gönül Sultanı Efendim!
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!