13 Şubat 1986'da Eskişehir iline bağlı Seyitgazi ilçesinde doğdu. Manisa'da yaşıyor.
Masuma yol ver kazma kürek huzur arıyor
Faraza sebeplerden dolayı hayattan pimi çekilmiş
Her an patlamaya hazır kendini arıyor
Acıları tarifsiz, kılıksız, süresiz…
Çığlıkları, kör ortamda sağır ve dilsiz
Meyvesini verememiş, çürüyen bir ağaç sanki
Soğuk hücremde intihar soluyor varlığım
Karargâhıma Azrail sızmış can almaya kararlı
İşkenceler ibadetime ilham kaynağı
Izdıraba kucak açıyor ömrüm izle bitişimi
Kim duyacak elvedasız gidişimi
Israrla kin besledim bu vefasız düzene
İçe işleyen soğuğun ortasındasın; kederli esmekte rüzgâr, yorgun gibi
Gönlün kürek mahkûmunu andırır; çaresizliğe kulaç atmaktasın
Doğa şuh bir gecenin ıssızlığında iniltili ağlamasıdır
Merhametin gözleri kör, acılarla gömülü mezar
Çarkın dişlisine kaptırmışsın nefsini, iffetini
Bedbin bir sabaha açılır kahverengi sonbaharlar
Gölgelerin vücuda geldiği gecenin, soytarı kılıklı yıldızları
ışıldar
Bitirim baharlar son bulurken göç yollarında şuursuzca;
Yüzüm, parçalanan aynaların bölük pörçük yansımalarını
resmeder
Hayat reçetemde hüzün, aç karnına 24 saat tüketilecekti
Eser ızdırabın rüzgar ağlamaklı
Neylesin baharlar cılız güneşi?
Şimdi gidişine keder eşlik ediyor.
Ve sen, yokluğunla zamanı derbeder eden sevgili!
Değişmem sensizliği en delikanlı acılara;
Çünkü sensiz acılarda çekilmiyor.
Çöküşümü izle! yarınlarla beraber
Yürek yangınlarımı cehenneme götürme vaktidir
Yeryüzü çirkefliğe bürünmüş; altında dualar gömülü
Sat anasını salya sümük ucube zevklerin!
El değmemiş hülyalarımı, zindanlarımda büyütürüm
Nefretini kus! uykularda ölmeden önce
Yüzleştim korkularımla sana geliyorum
Zormuş korkuları yenmek
Anılar boşlukta göç altında
Sözcükler dilimde paramparça oluyor
Uğursuzdur böyle anlar
Başımda ümitsizlik uçuşuyor
Düşerken yere; namerdin tebessümünü görür gibiyim
Kanlı gözlerimde inancı okursun her daim
Geçmişim hasarlı fay hattına yarınlarımı kuruyorum
Serzenişime ruhsuz kelimeleri serpiştiriyorum
Selamete çıkan yollarım, ebedi kilit altında
Kaderimin gümrük muhafızları, ezelden iş başında
Sisli gecenin orta yerinde;
Nefrete kan bulaşmış zamandayım
Sessiz ve bulanık bu zaman, saatler gece yarısı
Ölüm, soğuk akan dakikalarda bulur kendini
Gökyüzüne bakarken gözler tedirgin,
Tabiat hükümsüz kalır
Suç tutkunun, acı benim
Ölü hatırama seslen de çıkar öfkemi
Gerçeğim ol, saklım kal
Gelmek için nöbet tutma geceleri.
Tarihi felakete, felsefeyi sefalete sürükle
Gürle hışmınla geçmişe, küfret benimle geleceğe
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!