Bilali Habeşi gitti gideli
Hoş sedalardan eser yok şimdi
Yanına varınca ya Resulallah
Diyemem ibadette hasar yok şimdi
Asırlar senden habersiz ağlaya ağlaya geçti
Hep doğruyu söylersen yâda atarlar seni
Günü gelir açığa çıkar haklı oluşun.
Dostların dahi birkaç pula satarlar seni
Yanına karın kalır saçın başın yoluşun
Kelem gelmiş ezelden lahanayı bilmez dilim
Evimde yoktur halı her yerim hasır kilim
Toprak ana ve güneş nakışlamış tenimi
Tırnağımda yoktur al ruj nasırlıdır elim
Eşeğe eyer vursan eşekten bir at olmaz
Balıkçı sandalını süslesen de yat olmaz
Ne bildiğini bilir ne bilmediğin sorar.
Karşıdan şahı görür ne hikmetse mat olmaz.
Karardığında havalar
İçli bir türkü söze kalan
Tek tek ayrılırken dostlar
İki damla yaş göze kalan,
Giderken nev bahar
Kefenle gideceksin boşa dolu urbalık
Her boş adamı atsan dolup taşar hurdalık
Sen Aman dilenme,her sokak başı zorbalık
Üstümüze köpeği salan üstüne salan
Bitmedi tükenmedi yalan üstüne yalan
Gam çekip durma hey deli gönül
Dağlar başında kar erir birgün
Çorak bahçendeki yetişen gül
Gönül köşkünde derilir birgün
Bilmem ah çekip dövünmen niye
Menzile varır iken tozu savrulan yollar.
Dile gelip söyleyin önümden giden kimdi
Dostun bahçesinde ki gonca açılan güller
Dile gelip söyleyin ruhumu güden kimdi.
Şu dar yolun sonunda menzile varamadım
Kime al gül verdimse diken verdi elime
İnsanca yaklaştığım semer vurdu belime
Bekliyorum sessiz sedasız
Yaprakların hışırtısı
Kuşların cıvıltısı arasında
Dallar raks ediyor etrafımda
Bekliyorum.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!