Garip çocuk misali boynu bükük kalınca
Çoraklaşmış ruhuma yağarsın sağnak sağnak
Elimde fotoğrafın gözlerine dalınca
Gönlümde hayat bulur hazanda solmuş yaprak
Nazlı bakışların içimde nakışlanır
Yaradanın eliyle kemiğe sıvanmış et.
Ne yörünge bozulmuş ne şakül kaymış hayret!
Koca tosunu kurbanda kestik
Sapla samanla doldurduk yastık
Selam saygıyı çiviye astık
Hayatın mıhı çıktı duydun mu?
Ömür boyu çalışıp didindik
Serçe misali daldan dala sektirdin beni
Revamı söyle bana çektirdiğin bu çile
Boynu bükük mahzun yollara baktırdın beni
Acıdı benim bu halime düşmanım bile
Merhamet yok mu yazmaz mı senin kitabında
Bir damla su kaynayıp göğe bulut oluyor
Bulut suya düşünce kimliğini buluyor
Buğulu gözlerin yüreğimde güvercin
Bir sonbahar gecesi gelde yüreğime in
Kırçiçeğimsin benim baharımı şenleten
Zerre haz vermez bana ne gül ne de yasemin
Insanin gulusune arz ve sema gulmeli
Mevki makamdan once insan insan olmali
Dili lal boynu bükük canı var Kütahya'nın
Garipliğin dilinde şanı var Kütahya'nın
Cevheri çoktur amma Cevahiri bilinmez
Uysal mı uysal bende-ganı var Kütahya'nın
Haykırışı kesilip sükut ile beslenen
İki garip yoldaşız kasvetli gece ve ben
Bastırılmış sükutta tel tel işlenen çığlık
Sükutta ar ve edep haykırışta çılgınlık
Divitin hokkasında bir buluta çizilen
Kalem kullanılmadan bir sayfaya yazılan
Dudakta bir parıltı göz yaşında bir damla
Işıktan bir merdiven gökyüzüne süzülen.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!