Mors Şiiri - Yorumlar

mors!..hım!..

biz bir kaç arkadaş yani..tavla oynarız bazen kendi aramızda..basbağı erkek tavlası hem de:)))hatta benim iki kere şampiyon olmuşluğum bile vardır,ilçe genelinde yapılan tavla yarışlarında...gerçi her alanda bir yarıştır gidiyor ya,neyse!..yarışa yarışa ne aya çıktığımız var,ne de dünya şampiyonu olduğumuz...yarış yarış aynı yerdeyiz yeminle...yok yok,herkesin gittiği yolda en arkadayız!:)))buna rağmen hayat bir hoş görünüyor bize...demek ki yaşamak böylesine kıymetli bir şey!..hele bir de tavlada karşıdaki oyuncuyu 'MORS' ettinmi,tadından yenilmiyor hayat...:))

yaşasın şiir
yarışmalar
pullar
ve
MORS!...

:)))))

Olabilir, Meneviş hanım, teşekkür ederim bilginiz için...

Xalide Hanım;

Şiirde ad olan 'Mors' burada alfabe anlamında değil ölüm anlamında kullanılmıştır bence.

Bunu şuna dayanarak söylüyorum:

Latincede mors, ölü anlamına denk geliyor. Kızıma ders çalıştırırken latince kelimeleri tekrar ede ede ben de öğremiş gibi oluyorum bazen.Bir.

İkincisi: Eski yunan mitolojisinde ölüm tanrısı Thanatos, Roma mitolojisinde ölüm tarısı Mors olarak adlandırılıyor.

Saygılar,


Şeb-i hicran yanar cânım döker kan çeşm-i giryânım
Uyarır halkı efgânım kara bahtım uyanmaz mı

Beni candan usandırdı cefâdan yâr usanmaz mı
Felekler yandı âhımdan murâdım şem'i yanmaz mı


Gûl-i ruhsârına karşu gözümden kanlu akar su
Habîbim fasl-ı güldür bu akar sular bulanmaz mı

Fuzuli

İsanın öldükten üç gün sonra dirilttiği dostu Lazarı kefenleyerek mağaraya koymuşlardı... O zaman mezar yerine kullanırlardı mağarayı...

Hristiyan dini de bizim dinimiz gibi tarikatlara bölünmüşdür...1. Pravoslavlar , 2.katolikler... Pravoslavlar kendi aralarında iki yere ayrılırlar, pravovernıe (doğru imanlılar)ve starovernıe ( eski imanlılar)... Bunlar haça ibadet edenler, İsanın çarmıha çekildiğini söyleyenlerdir (yani elleri yana açılarak haç şekilli direkte çarmıha çekilmiş) ve üç ugnuma inanıyorlar Ata, Oğul ve Ruha... Yani İsa hem atadır, hem oğul, hem de ruhtur...Bunlar ölüyü kefenlemezler

3.Hakiki hristiyanlar (hristos-halaskar yunanca) var, başka sözle mesihciler (mesih-mesh olunmuş, tayin olunmuş)...Mesihcilere göre İsa haçşekilli direkte değil, tek direkte elleri yukarda bir birinin üstünde mıhlanarak idam edilmiştir...Hakiki hristiyanlara göre İsa Allah değil:


İsa Tanrı’ya Eşit midir?



Kutsal Kitabın cevabı


İsa peygambere muhalefet eden kişiler onu kendisini Tanrı’ya eşit görmekle suçladı (Yuhanna 5:18; 10:​30-33). Fakat İsa asla böyle bir iddiada bulunmadı. Aksine Tanrı hakkında “benden büyüktür” dedi (Yuhanna 14:28).

İsa’nın ilk takipçileri de onu Tanrı olarak görmedi. Örneğin elçi Pavlus İsa diriltildikten sonra şöyle yazdı: “Tanrı onu [İsa’yı] daha yüksek bir konuma getirdi.” Açıkça görüldüğü gibi Pavlus İsa’nın Tanrı olduğuna inanmıyordu. Aksi halde Tanrı’nın İsa’yı daha yüksek bir konuma getirmesi mümkün olur muydu? (Filipililer 2: 9).

buzlu bir yel ugulduyordu yuzbinlerce kefende..

bir arkadasimizi kaybetmistik.. ukrayna donetskte.. kaynatmak icin boru gotururken.. ayagi buzda kaymis.. her nasil oldu ise yere dustugunde.. omuzundaki boru sah damari kesilmis.. hastanede olmus dediler.. inanmak istemedigimiz basitlikte bir olay..

kirsehir mucur pinar koyunsen.. gepe genc askerden yeni gelmis insan.. uzulduk..

cenazenin tc ye gelmesi gerek.. sefler durumu esine zor bela soylemis.. doktorlar.. en guzel elbiselerini getirin.. giydirelim demis.. bizimkiler..

- biz olumuzu beyaz bir beze sarariz demis.. prosedur geregi.. sactan tabut hazirlanip.. ici naylon ile sarilip ucak kargosuna o sekilde verildi.. dis suntadan yapildi.. ordan hatirliyorum.. hristiyanlar kefen giymez.. demekki bu kefenliler.. musluman galiba.. hos hristiyan yahut yahudi veya dinsiz olsa ne degisir.. viktor hoca ayrimmi yapacakti.. insan insandir..

İncilden Vahiy (14:14)
Sonra ben bir beyaz bulut gördüm. Buludun üstünde sanki insanoğlu (insanoğlu İsadır) oturmuşdur. Onun başında altun taç ve elinde keskin tırpan vardı..

Vahiy 14:15
Mabedin kutsal odalarından daha bir melek çıktı. O buludun üzerinde oturana yüceden dedi: 'Tırpanını işe sal ve biç' artık hasat vaktidir ve yerin maksulu tam yetişmiş

vahuy 14:16 Buludun üzerinde oturan tırpanının yere yöneltti ve yeryüzü biçildi.

Burda Allahın İncilde önceden haber verdiği Kiyametten önce yalan dini imperiyaların dağılmasına ait olan peygamberlikten bahsediliyor...


Arkada, alnı tatlı bir ışıkla yıkanan melek
Ruhların demetini taşıyor gülümseyerek

Bu dizelerdeki melek İsa Mesihtir

Vahiy 18 :1

Bundan sonra ben hüküm sahibi olan başka bir meleğin gökten indiğini gördüm. Onun celalından bütün yeryüzü ışıklandı

Vahiy 18:2
O yüce sesle beyan etti Yıkldı! Büyük Babil yıkıldı.

'Büyük Babil' Allaha karşı gelen yalan dini imperiyadır.

İncil kitabından:


“Büyük Babil” Nedir?


VAHİY kitabında simgesel anlamda kullanılan ifadeler bulunur (Vahiy 1:1). Örneğin, alnında “Büyük Babil” yazan fahişe bir kadından söz edilir. Kitapta bu kadının “topluluklar, milletler” üzerinde oturduğu söylenir (Vahiy 17:1, 5, 15). Gerçek bir kadının bunu yapması mümkün olmadığından, Büyük Babil bir simge olmalıdır. Acaba bu simgesel fahişe neyi temsil ediyor?

Vahiy 17:18’de aynı simgesel kadın “dünyanın kralları üzerinde krallığı olan büyük şehir” diye tarif ediliyor. “Şehir” sözcüğüyle, örgütlenmiş bir insan topluluğu kastediliyor. Bu “büyük şehir” ‘dünyanın krallarını’ denetimi altında tuttuğuna göre, Büyük Babil ismi verilen kadın etkili, uluslararası bir teşkilat olmalıdır. Dolayısıyla onu bir dünya imparatorluğu olarak adlandırmak yerinde olur. Peki bu ne tür bir imparatorluktur? Bir din imparatorluğudur. Vahiy kitabındaki ilgili bazı kısımların, bu sonuca varmamızı nasıl sağladığına bakalım.

Bir imparatorluk siyasi, ticari veya dini olabilir. Büyük Babil ismi verilen kadın siyaset imparatorluğu olamaz, çünkü Tanrı’nın Sözünde bildirildiğine göre “dünyanın kralları”, yani bu dünyanın siyasal unsurları “onunla fuhuş yaptı.” Onun fuhuş yapması, dünyanın yöneticileriyle yaptığı anlaşmaları simgeler ve ona neden “büyük fahişe” dendiğini açıklar (Vahiy 17:1, 2; Yakup 4:4).

Büyük Babil, ticaret imparatorluğu da olamaz. Çünkü ticari unsurları simgeleyen ‘dünyanın tacirleri’, Büyük Babil yok edildiğinde arkasından ağlayacak. Aslında kralların da gezgin tacirlerin de Büyük Babil’e “uzakta durup” baktığı söyleniyor (Vahiy 18:3, 9, 10, 15-17). Öyleyse Büyük Babil’in siyaset ya da ticaret değil, bir din teşkilatı olduğu sonucuna varmak makul olur.

Vahiy 18:23’te “Senin büyücülüğünle bütün milletler sapmış” diye okuruz. Her tür ruhçuluk dinle bağlantılı olduğundan Büyük Babil bir din teşkilatını simgeliyor olmalıdır. Ve her tür ruhçuluğun kaynağı cinler olduğundan Kutsal Kitabın Büyük Babil’i “cinlerin mekânı” diye adlandırması şaşırtıcı değildir (Vahiy 18:2; Tekrar 18:10-12). Bu imparatorluğun ‘peygamberlere’ ve ‘kutsal kişilere’ zulmettiği, hakiki dine şiddetle karşı koyduğu da anlatılır (Vahiy 18:24). Gerçekten de Büyük Babil hakiki dine öyle nefret duyar ki, “İsa’ya şahitlik eden” kişilere acımasızca zulmeder ve hatta onları katleder (Vahiy 17:6). Anlaşıldığı gibi Büyük Babil isimli bu kadın, Yehova Tanrı’ya karşı olan tüm dinleri kapsayan sahte din dünya imparatorluğunu temsil eder.

Kimi aldanır paraya pula
Kimi de avuç açar kula
Ölümü aklından çıkaran
Bir yerlere ediyor zula

Bayram ŞEYDA

'Tanrı'ya inanıyorum, ahirete inanıyorum; fakat hiçbir kilise papazını başımda istemiyorum. Beni seven bütün dünya insanlarının gönülden dualarını bekliyorum. Bu benim için kafidir.' dyen Viktor Hugo eserlerinden de göründüğü gibi Allahını tanıyan, Tevrat, Zebur ve İncilden haberdar olan inançlı bir insan olmuştur... Şiirin adına dikkat Mors (mors alfabesi)... Ben kapalı söyledim diyor şair kendiniz bulun şair ne demek istemiş... Burdaki Babil dağtılmış Babil şehrinden değil, 'Büyük Babil'den bahsediyor... 'Büyük Babil' nedir?
Devam edecek

Kimi fındık kırıyor
Kimi çimdik atıyor
İblisin çeteleri
Fitne ficur saçıyor.

Bayram ŞEYDA