Mor takılar takındı dallar!
Bezendi öbek öbek erguvanlar!
Her yanda efsunlu mor ışıltılar.
Sarhoş olur seyrine dalanlar.
..
Ayrılık olmazdı hiç senle hesapta bizim
Leyla’nın közüyüm ben, gel artık mor çiçeğim
Yürüyorum çöllerde kayboldu ayak izim
Yunus’un bir sözüyüm, bil artık mor çiçeğim.
Sokaklar ağlıyordu yanık türkü okurken
Sevdayı gönlümüze nakış nakış dokurken
..
Bundan böyle senin adın
Mor dağların yaban gülü
Sevecek kalp bırakmadın
Mor dağların yaban gülü
Hep hayaller yıkacaksın
Hep yürekler yakacaksın
..
Bir Cumartesi Geldi Mevsimlerin Baharı
Mor Salkımın İçinde İnce Bir Sızı
Mor Salkım Sarmaşıkların En Arsızı
Kendisine Muhtaç Bedenleri
Sevgiyle Sarar Kolları
Mor Salkım Karşılıklı Sevgiye Aç, Hali Acınılası
..
Düşün ki, çağın geçer, bir gün sen de kocarsın
Gözlerinin altında mor halkalar oluşur...
Yaşlanınca; solar, kurur gül yüzün
Tüm kırışır, mor halkalar pluşur...
Boşa gider çabaların, ağlarsın,
Dur! Desen de durmaz gider yaşantın
..
Kanatlanmış uçuyor umutlarım belirsizliğe,
Karanlıkta gelen kör bir kurşunun menziline.
Fırtınanın geride bıraktığı perişanlığın acizliğine.
Yıkılmayacağım yine sunacağım size mor güller.
Sevdam cahilce olsa bile yinede yürekten.
Söz dinlemez sever o zalimi gönlüm derinden.
..
Ben yemenimi (aman aman) al isterim
Ortasında (a canım da dal) isterim
Bir güzelce (aman aman yar) isterim
Al gel aman a canım da mor çiçeği
Bul gel aman a canım da mor çiçeği
..
Şu garip yeryüzünde anlaşılmaz öykümüz.
Kırk yıldır taşa çaldık çile çekti gönlümüz.
Kıymetini bilmeden boşa geçti ömrümüz.
Kırk yıllık bir ömrün hüsranı şimdi.
Gözümdeki mor mor halkalar şimdi…
..
Artık şarkı dinlemek değil, şarkı söylemek isteyen bir grubun seslendirdiği Sabah Türküsü, gözlerimize dolmuştu bir gün, güneşten önce. Sonra o ılık senfoni, gençliğimizin gölgesi gibi izledi başka başka ezgilerle günlerimizi. İsmini taşıdı, 'Ezginin Günlüğü' oldu hep gönül günlüklerimizde sesi. İçindeki hüzün, esir aldı duyargalarımızı. Bir Azeri türkünün nağmelerinde döküldü duygular bir gün, başka bir gün bulutların asfaltında uçan martı olduk onlarla. Ağzımıza yaklaştırdığımız kadehten seslendi bir ses; 'içme sakın o şaraptan'. Yağmur böyle başladı, ince bir sızıya kavuştu yüreğimiz. Zeytinlikler içinde uzattık ellerimizi. Döndü dünya. Biraz düşlerimize eğilince, o gün çiçeğe su vermeyi unutunca, kalbimizdeki rengi büyütünce, içimizde bulduğumuz 'sen'deki sevecenliğe bayıldık. Bir kuş kondu badi parmağımıza, bir gece vakti. Ceplerimizden hacıyatmazları boşaltıp elimizi aşka uzattık ritimlerinde şarkılarının. Mor mor mor leylaklar doldu parmaklarımıza. Aldırmadık, 'sevdadandır' dedik. Elimizdeki anahtar boşunaydı çünkü, ışığımız kilitlenmezdi ki bizim.
Çeyrek asırlık bir süredir yaşamımızda olan Ezginin Günlüğü, ezgilerle dolu bu 25 yılı simgeleştirmek adına, tam da onlara yakışır bir incelikte hazırlanmış Çeyrek isimli albümleriyle gündemimize girdi, bugünlerde. Uzun süredir grubun çıkaracağı albümü merakla beklerken, bir kitabevinde gördüğüm resme takıldı gözlerim. Bir bölümü alınmış elmanın içinden bana gülümseyen kulak resmi, kime ait olduğunu henüz algılamamışken meyvenin olgunluğundan yola çıkıp müziğin davetine dek ne çok şey söyledi bana. Ancak resimden gözlerimi ayırıp da, satıcıya Ezginin Günlüğü'nün albümünü sorduğumda, 'bir süredir incelediğiniz albüm ya' cevabını alınca algıladım, elmanın altında yazan ismi. Bu doğaçlama test, yıllardır onların peşinde geçen gönüllü sürüklenişimin hiç de haksız yere olmadığının ispatı gibiydi. Albümü edinmenizi şiddetle tavsiye ederim. Dinlemeye başladığınızda Ezgi'nin seyir defterinde başlayan yolculuğunuzda Candan Erçetin'den Fuat Saka'ya, Yavuz Bingöl'den Bulutsuzluk Özlemi'ne kadar kimler eşlik etmeyecek ki size... 25 değerli yorumcunun kendi ses ve müzik tarzına uygun şekilde Ezginin Günlüğü şarkılarıyla birebir buluştuğu albümde kendini artırmış bir merak ve bir sonraki şarkıda sizi bekleyen sürpriz yorumlarla günün yorgunluğu uçup gidecek üstünüzden. Sezen Aksu, 'Gitme gitme, el olursun sevdiğim' derken, Bülent Ortaçgil'in parmakları dokunmak isteyecek sevdiğine. Barış Akarsu'nun da bir şarkıyla katılmış olduğu çalışmada Vokaliz, Ayşe Tütüncü ve Hüsnü Şenlendirici'nin yorumları, özellikle ilgiye değer. Albümdeki diğer isimler arasında, Aşkın Nur Yengi, Sabahat Akkiraz, Gürol Ağırbaş, Göksel, Grup Gündoğarken, Mirkelam, Vasiliki, Yaşar ve Levent Yüksel bulunuyor. Sunay Akın, albüm finalinde grup için hissettiklerini dillendirdiği şiirinde hisse senetleri ile değil, hissi senetlerle buluşmaktan söz etmiş. Ben de, Feridun Düzağaç 'Mutlu olmak varken bu dünyada' diyerek şarkısını seslendirirken sözleri kendime uyarladım: 'Ezginin Günlüğü'nü dinlemek varken bu dünyadaaaaaa.'
Radikal İki
16-09-2007
..
Boynu bükük bütün çiçekler ayaklandı
Aralarında mor menekşe de vardı
Aralarında mor menekşe de vardı
Yürümeye başladı bütün boynu bükük çiçekler.
Kol kola yürüyen çiçeklerin
En önünde mor menekşe de vardı
..
yalnızlık içimde yanar kor gibi
eriyorum bitmeyen mor akşamlarda
sensiz bu duvarlar bana dar gibi
yorgunum bitmeyen mor akşamlarda.
hasretin içimde yanardağ gibi
yalnızlığım derin görünmez dibi
..
Gözlerin bir harika, sanki mor menekşe,
Kim yarattı haydi söyle bana?
Seni görünce baharı hatırlıyorum.
Sakın şakacık sanma..
Bu günler geçer, bahar gelirse;
Mor menekşeler doğacak bahçemde.
..
Sarmaşıklar dolanır gecelere.
Mor çiçekler açtırır.
Her bir sağlam duruşta gece
Taş kesilir; morarır.
Heba olur şiirler.
Bir onun hayali
Bir de mor inleyişler kalır.
..
Kır çiçeğim mor sümbülüyüm dağlarında
Mis kokuluyum eşsiz güzel mis toprağında
Beni kopardılar eller obamın tez ocağında
Ayrı gayrı koydular seni beni mor sümbülüm
Her kırda yokuşta çıplak yalın ayak izlerim
Bilmem birdaha ki yıl görürmü seni gözlerim
..
mor menekşe dalında
mor benekli kelebek
rengarenk dünya varken
kim, niçin ister ölmek...
..
Niçin yüksek kayalarda açarsın.
Ey boynu bükük mor menekşem.
Kime küser de kimden kaçarsın.
Ey boynu bükük mor menekşem.
Güller sümbüller hep seni kıskanır
Yüce dağların koynunda saklanır.
..
Dostum,dert ortağym mor dağlarda
Bir kurşunla ölmenin tam zamanı
Vurulmanın feryatlarla, çığlıklarla
Veda bile edemeden en kıymetline
Öylece, sessiz, küskün, ve kendince
Umut kalmamalı bana dair geride
Baharlar bir şey ifade etmemeli
..
Yeşil yaprak arsından çıkar
Mor yapraklı çiçekler açar
Nazlıdır eğilir boyun büker
Çiçeklerin güzeli mor Menevşem
Baharın gelişinin müjdecisi
Bahçelerimizin mor incisi
..
güne doğar doğmazı
mor baharınla dokun
damlasında yağmazı
mor baharınla sokun
duru sevda özledim
yüreğinden gözledim
..
...
mor salkımlı sümbüller açınca, gülen yüzüm
-sevenler bir gün gelir terkeder... -
mor bir hüzün bıraktı gözlerime sözün..
önce sen mi unutacaksın gözlerimi o gün?
..