“bir sonucu olacak çekilen ahların
lavanta koksun gecelerin sabahların
*
yeter artık doydum diyorsun yalanlara
bedduanı yönelt ömrünü çalanlara
*
sabır taşı bile çatlatacak bir yüktür
..
O dingin söz arasında bakışların, eksilen günü biçerdi hayat eksenimize, dışarıda yağmur serpintisi, havada ayaz.
Sırlar dökülürdü dudaklarından, satır arasındaki kelimeler bir martının çığlıklarına karışır, sözlere dönüşürdü haz.
Tadımlık mutlulukların yanık sularında bakışlarım resmini örselerdi, dudaklarımızdan dökülürdü harelenmiş bir yaz.
Kısacık anların sevinç molalarıyla devrilirdik düşlerimizin gölgeliğine, avuç içlerimizde kanardı aşk denilen hicaz...
Dingin suları okşadıkça gecenin eli, kıyılır taşın yüreği. Yarayı sabır iyileştirir, sargıyı öper usulca yârin sesi. Devrilmiş günlerin kayıplarını biriktirir bir adam uzak kentlerde, düşürmez elinden kalemi. Sevda kırık bir saz gömleği, düşler tarlasında yeşeren aşk çiçeği. Dünlerin kalıplarını kırıp attım denizlere, mutluluk yosun gözlerinin yanık yolcu şerbeti.
..
gözlerin boşta
düşümde koktum seni
mor akasyaya
fesleğen inadına
sense başkasın
hiçbirini tutmuyor
..
Konu:Aşk..
Senmi ektin dağlara mor menekşeyi
Senmi suladın gelincikleri
Senmi açtırdın laleyi,sümbülü
Kırları papatyalarla senmi süsledin..
..
Bir sevenim olsun isterdim
Umutlarım olsun, dikenim olsun
Çiçek götürmedim giderken yüreğe
Camlar tıkırdamaz, kilitler çevrik olsun
Kalemlerin devrik cümle kurmasını
Bakışların ağlamasını öğrendim
..
Her sabah evden çıkarken
Beni karşılayan mor zambak
Bu ne zerafet böyle
Bu ne koku
Yanaklarındaki bu ruj lekesi
Bu ne rezalet!
..
bahar rüzgarına kapılmış
salınan kır çiçeği gibiydin
dokundum ama koparamadım
kıyamadım seni senden almaya
sadece üzerinde dolaştı ellerim
gözlerinde arzuyu vuslatı gördüm
sevmeye sevilmeye muhtaçtın
..
En
Sevdiğin
Renklerdir
Mavi Yeşil
Kırmızı Mor
Seni
Görmeyince
..
Baktım ki saçma sapan konuşuyor,
Ben onu geveze dile benzettim.
Rengi çok açık, suratı mor mu mor,
Durumu yüzdeki çile benzettim.
Heybeti, kıymeti kalmamış, bitmiş,
Eski güzelliği silinip gitmiş,
..
ikindiye doluyorsun
iki diye buluyorsun
mavi deniz gökyüzüyle
maviliğe soluyorsun
ak dinlenmiş gözlerine
akşam dolan közlerine
..
Bir baykuş çıka geldi tünedi mor bağıma
Ne yol ne yordam bilir, bilmez seven gönüllü
Yar bilmez, gül tanımaz yüreği bir taş gibi
Göz dikti bülbüllere oy bana vaylar bana
Yel esti deli dolu bahçemi yıktı, geçti
Bülbüller feryat-figan yüreğim yaralandı
..
O dingin söz arasında bakışların, eksilen günü biçerdi hayat eksenimize, dışarıda yağmur serpintisi, havada ayaz.
Sırlar dökülürdü dudaklarından, satır arasındaki kelimeler bir martının çığlıklarına karışır, sözlere dönüşürdü haz.
Tadımlık mutlulukların yanık sularında bakışlarım resmini örselerdi, dudaklarımızdan dökülürdü harelenmiş bir yaz.
Kısacık anların sevinç molalarıyla devrilirdik düşlerimizin gölgeliğine, avuç içlerimizde kanardı aşk denilen hicaz...
Dingin suları okşadıkça gecenin eli, kıyılır taşın yüreği. Yarayı sabır iyileştirir, sargıyı öper usulca yârin sesi. Devrilmiş günlerin kayıplarını biriktirir bir adam uzak kentlerde, düşürmez elinden kalemi. Sevda kırık bir saz gömleği, düşler tarlasında yeşeren aşk çiçeği. Dünlerin kalıplarını kırıp attım denizlere, mutluluk yosun gözlerinin yanık yolcu şerbeti.
..
ON YAŞINDA BİR ÇOCUK
28.
Çiçekçi yoktu.
Çiçek satılmazdı.
Bu köyde.
..
Akşamın alaca karanlığı sardı bedenimi tüm koyuluğuyla;
Sımsıkı karabasan misali….
Yüreğim sıkışıyor,yanıyor alev alev tan yerinin kızıllığında…
Elvan elvan çiçek açmam gerekirken dikenlerle bezendim…
Muhabbetine,dostluğuna,sevdasına güveneceğim mert bir yürekti dileğim…
Ne al al,mor mor çiçek açardım o zaman işte! ! !
El verin bilenler,yananlar,yolverin geçenler bu karmaşadan…
..
Bu ellerim bir gün benim
Toprak olur tuta massın
Sana bakan şu gözlerim
Hayal olur baka massın
Ak elleri mor kınalım
İkimizde bir yanalım
..
Son değirmenci öldüğünde, Çöl'e dönecek o dağlar
Oysa o mor dağlar, şiir yeridir; ıslık çalmayı bilene
Korkunç masallarla büyümüş tedirgin bir çocuğum.
Eksik uykularımı sağır edici değirmenlerde tamamladım.
..
hep bahar yaşatıyor senli anlarım
kalpten kalbe nefes nefese
hani mevsim döner karlar erir ya
kar çiçekleri papatyalar bembeyaz
boy verir kırlarda irili ufaklı
ve çiğdemler mor mor acar
..
Elveda sevgilim artık beni arama
Sorma tanıyanlara eski dostlara,
Ben yokum artık bu diyarlarda
Elveda sevgilim sana bir daha elveda.
Kırmızı karanfillere sor artık beni
Mor menekşeler de bilir yerimi,
..
Toros dağlarına bahar gelince,
Açar dört bir yanda kır çiçekleri.
Çoban kızı söylediği türkünün
Kıvrak nağmesine kor çiçekleri
Çimenler üstünde oynaşır renkler,
Sümbül menekşeyi şölene bekler.
..
Yeşil bir fırça darbesi
Mor bir darbe daha...
Ve yine simsiyahtı heryerim
Göremiyordum artık
Harebe olmuş evlerin arasındaki kardelenleri...
İşitemiyordum
..