MOR ŞİİRLERİ

Kadınım mor menekşem
Hanımelim sümbülüm
Ne güzelde kokuyorsun bahar cenne kokulum

22.06.2008
..

Hasretin içimde, ateşten bir kor
Ayrı yaşanması, sevenlere zor
Gökyüzü özlemle, oluşmuşsa mor
Ateşinle kokun, çıkmaz aklımdan
Bahattin Tonbul
22.8.2013
..

Bir yuva örmüştük kırmızı, beyaz, mor güllerden
Ayrılık rüzgarları bir hışımla esti ki bu ellerden
Sen kırıldın, değerli bir kristal vazo gibi dağıldın
Ben yaralandım, yüreğime batıyor can kırıkların

* Bu şiirin isim babası, değerli dost sayın Mim Kemal Ertuğrul’a saygılarımla.

..

elimde bir beyaz gül
gözlerimde yaprak yeşili prıltılar
saçlarım mavinin tonları
yüreğim alabora
deniz sımsıcak
güneş pasparlak
hava çok ıslak
..

Kimine al yakışır, kimine mor…
Kimi özlemlerini yolda, kimi gönülde kor.
Yalana değil, yüreğimde yanan ateşe sor,
Esen rüzgâra, çiseleyen yağmura sor.
“Sevmek” en çok sende anlam buluyor.
..

Torosların kızı ıhlamur çiçeği
Kurumuşsun kokun kalmış

Akdenizin göğsüne taksaydım seni
Öpücük verdin de sevdan yaralanmış

Özledim mor beneklerini
..

Atladım geldim bağa
(ah) Elim değdi yaprağa
Kız ben seni almazsam
(ah) Girmem kara toprağa

Ay anam ay babam da mor yemeni
Sarı saçlı güzellere de yar demeli
..

Aşk bir yanılsamaydı,
Pembe hayaller kurarken, mor bulutları hesaba katamadık,
Sevdik,sevildik,sevdalandık...
Aşk bir yanılsamaydı,mor bulutlar hesap dışıyken,
Aşk yanılsamaydı,ama güzel...

İçimizin,bir yanı sevdaydı,
..

Gitsem Binboğa'ya çıksam Toros'a
Yanakları al al bir kız isterim
Güzel türkçesiyle türkü söyleyen
Sesi gümbür gümbür bir kız isterim

Şöyle iç tarafı Anadolu'yu
Hakkari Van Urfa Mardin'i
..

Mor dutlar

Hayal gemisinde bata çıka gezinirken biz
Yataklarda mayalanmış uykular
Vakti zamanında çizilmiş ki hudutlar
Yanımızda yöremizde tutuklanmış umutlar
Hayalimden gitmiyor hiç
..

Nasip suda mısın, toprakta mısın?
Söyle de topraklara gark olayım.
Mor çiçekte mi, yaprakta mısın?
Etrafında fır dönen çark olayım.
..

Muştusuyla avunurken bir kahpe yalancının,
Buza kesen bir rüzgar yaladı suratımı,
Etkisiyle kahroldu benliğim bu acının,
Mor benekli dağlara dehlizledim atımı...
..

Yağmur yağıyordu o gün
Bizim gibi gök de üzgün
Sana ağlama demiştim
Mor şafakta döneceğim

Tren hızlanmıştı gardan
Güzel gözlerin ıslaktı
..

Menekşelerin açmış baba
Hani o solgun adi menekşeler
Mor mor olanlar değil
Sen onları severdin
O solgun adi menekşeler
Güller budamaya gelmiş
Herhalde asmalar da
..

Dokunurdu bulutlar Sema’ya, ağlayan dolunaydı
Söyleyemezdi bülbül görünce güle utandığını
Belli ki Mecnun’u anlamayan bir tek Leyla’ydı
Birde sen umursamazdın mor dağların yandığını.

Bazen geç yağar yağmur, geç olgunlaşır meyvalar
yüreğine denizler çöker, artık seni görmez aynalar.
..

Bu gelincik kavuniçi sarı..Çiçek tacı katlı, gül gibi mağrur. Tek başına, kireç topraklarda
Dostu akrabası kan kırmızı utancından
Asfalt araları rant tarlalarında açmaktan:
Nasıl da bulmuş bahanelerini, biri mor, öteki sarı, komşular ile hem aldatmak için kendini hem bizi,
Yanıbaş yardakçılar ile kırmızı gelincik
Artık kandıramazsın beni
..

Dağdandır,
Bu mor gül buralı değil,
Acep hangi dağdandır?
Kız gözlerindeki hüzün,
Söyle hangi vedadandır?
..

Unutamadım seni
Bir rüzgâr gibi çekip gidişini
Yaktın içimi
Bekledim hep yağmurla gelişini

Dokunamıyorum yüreğime
Ne zaman dokunsam bin ah ediyor
..

Bilmezdim Gökyüzünde Bu Kadar Yıldız Olduğunu...
Yıldız Gözlerine Bakmadan Önce...
Ve Bilmezdim Tüm Çiçeklerin Sen Koktuğunu...
Saçlarına Yediveren Gülleri, Mor Menevşeler Takmadan Önce…
..

Şimdi böyle sakin olduğuma bakma,
Sen çıkınca evden yıkılır ortalık,
Gidiyorsun madem bir resmini bırak,
Hani şu mor kazaklı saçın dağınık.

Vedanın böylesi içime oturur,
Sevmek kolayda unutmak nasıl olur,
..