MOR ŞİİRLERİ

Gecenin mor alevinde dans eden ZAVALLI
Kural basitti; sadece sevecektin
Ölüm kurtuluştu sanmıştın, yine yanıldın
Sen ölmeyi bile beceremeyen zavallıydın! ! !
..

Hep narına yanmalı mıyım hayat
Ah yine çökmekte yavaş yavaş akşam
Kızıllığının altında,sönmüş volkanlar bırakarak
Çıkıp,o mor tepelere seslense de gönül
Yine kimsesiz,yine dil-harab.


..

Nakkaşların gözlerine vurdu ışık
Seher vakti tâbiatın sihirli eli
Ve güneşe gölge etmesinler diye
Kenara çekildi mor dağların şehitleri...
..

Mavi yeşil mor şemsiyeler
Şişlide,otobüs durağında
Yağmurdan kaçamayan kaldırımlar
Islak ellerin yorgun gözleri
Tembel ışıkların iş çıkış saatleri
Yağmur…
Beni ıslatıyor sadece
..

Hangi tohum sürülmüştür sana
nedendir bu rengin fistan çekimliği?

Kısır bir kadın değildir ki toprak
ellerin bir isyan, dudağında metrekarelerce günah.

Toplu bir kıyam işletir bu renk karnına
..

Sıra sıra dizilmiş tef, darbuka, ud ve zil.
Onu görmemiş gözler katıksız sefil.
Al, mor, pembe, misalsiz cümbüş,
Açık gözle görülen tek gerçek düş.
Yarı çıplak hayaliyle kıvrımlıdır bedeni,
Bir volkan ağzı gibi dumanı üstünde teni…
Keyf akşamında titretir pervane çengi,
..

Merhametsiz karanlık içindeyim
Ne zaman güneş doğacak bilmiyorum
Mavi denizlere mor dağlara karşı
Bildiğim bir şarkı var onu söylüyorum
Bütün şarkılar gibi kederli
Sokaklar, caddeler, evler bomboş
Yokluğun sırtıma saplandı bir bıçak gibi
..

Sen ulaşılmaz yüce bir dağ,
Ben eteğinde bir mor menekşe,
Ben aşıkların âşığı, ben sevgi delisi,
Yüreğimde ki tutkuyla bakıyorum sana,
Başın masmavi bulutlarda,
Erişemiyorum ki hiç sana.

..

Arının yaptığı balın özünde,
Bağlarda yetişen mor salkımlı üzümde,
Çamlı Hemşin in zümrüt çayırlarında,
Ben kendimi bulurum Anadolu’m,



..

Yıldızlara asılı
Mor düşlerim vardı benim
Kırların gelinciği kadar narin
Sürmeli gözlü maral kadar ürkek
Sakınıp, sakladım nice zaman
Hoyrat eller değsin istemedim
Dokunulsa solar,
..

Bilir misin aşkın ilk rengidir, beyaz
Sonrasında tozpembedir bulutlar…
Turuncuya dönüşürken bir, bir umutlar
Meyvesinde çok sevdiğin, kırmızı…

Oysa bendeki hep o deli maviydin.
Sonrasında hazan sarısıdır güller
..

Ne vakit çiğ düşse yüreğime,
Mor dualar okurum.
Nedensiz çiçekler açar gönlümde,
Tüyden hafif olurum.
..

Mor gül

Uzağında şakıdım duymadın.
Azıcık dalına kondum
Dikenin battı,
Kanıyor.

..

Zılgıt vakitlerin penceresinden hayatı izliyorum, ruhumda aldanmışlıklar
Yangın suyla sevişiyor, yanık ormanların derinlerinde hazin yaşanmışlıklar
Aşkın muştularıyla geçtim koca ömrü, ruhumda tortulu hicranlar, sancılar
Tutkumun salına tutunuyor bir kadın, yüreğinde dokunulmamış baharlar

Rüzgârın taşıdığı tortularla oluşan dağların mor okyanusuna polen taşır kuşlar. Gökyüzüne saçlarını serer bir kadın, üşümüş yüzünde kurumuş hıçkırıklar. Kartal avını süzer yamaçlarda, av nafaka toplarken yağmalanmış ve kıymeti bilinmemiş yanık ovalarda.

..

Kırmızı, mor, turuncu, renkli renkli ipler var…
Her biri bir köşede, içi kofça küpler var…
Velhasıl her çeşitten varlıkla dolu dünya…
Türlü türlü insanlar çeşit çeşit tipler var…
..

Akşam üzeri o hüzün çiçeği açacak
Melek bana bir sigara tutacak
Nefes nefes çıkacağım o mor buluta
Mesai bitti, artık ruhları dinlendirme vaktidir
Belki bir iki bardak bira
Ayrılığa dair bir şarkı
Mor bulutta benimle ağlayacak
..

(farsak-cnm)

Seni sararken mor geceler, tatlı rüyalara
Pembe şafakları hayal ediyorum sensiz
Söylenmemiş kelimelerden şiirler yazıyorum
Uyanıpta başucunda belki beni bulursun diye.
29.07.2014
..

Kırlarda uçuşur mor Kelebekler
Renk cümbüşü san ki bana yeryüzü
Adım adım içli seyyahı bekler

Mateme bürünmüş durgun emekler
Belaya uğramış ararken düzü
Dermanı olacak hekimi bekler
..

Aşkımız İçin

aşkların en güzeline şiirler, maniler yazdılar
önüne kattı sürükledi, savurdu bizi fırtınalar
türküler yaktılar, ağıtlar mor sümbüllü dağlar
efsanenin sönmez ateşini yaktı bizim aşkımız

..

Gönül bu, her sevdâya uçar gider
Sevdâ bu, hep sevgiler saçar gider
Aşkdır bu, mor çiçekler açar gider
Yârdır o, hiç durmaz hep kaçar gider

(4 Kasım 2006/ İstanbul)
..