MONA ROZA
Yaprak dökümü yaşıyor tabiatım
Ama mevsim güz değil
Zaman mı geriye akıyor?
Yoksa ben mi zamanın dışındayım
Bu lacivert uyumsuzluk!
Bu eğreti mevsim!
Sensiz, bir gün aslına rücu eder mi mona?
Duracakmı bu çark
Mehtap, çamura bulanmış gümüş gibi
Bakışlarımda kurşuni bir sonsuzluk
Ufuk çizgisine mıhlanmış slüetler
Evvelim ve ahirimde, ötesi berisi silik
Külden terekküp bir alemin içindeyim
Seçemiyorum, dokunamıyorum
Bir yol bulamıyorum, mona
Bir adı var mı bu mevsimin
Bu kaçıncı zaman
Neden köpürür sular
sara/ya yakalanmış rüzgârın yanaklarında belirsizlik
Kumsalın yüzü çopur
Dalgaların simsiyah dudaklarında çırpınır yakamozlar
salyalı, bu deniz
Giden son yelkenli miydi
Rıhtım gömüldü, Mona
Bir ben kaldım ıssız kıyısında
Bir de senin hayalin
biliyorum
Yakaza değil ama hakikat da değil!
Gulyabani değil, nekahet değil, sekerat hiç değil
Bu hâl nedir, mona?
Kayboldum!
Sen söyle
Ben hangi evrendeyim
Bu hangi günahın bedeli
Sanki boynumda bir ilmek
Yere dokunuyor ayaklarımın ucu
Hep yarım nefeslerle
biraz yaşıyorum ama biraz da ölüyüm
Kim bilir
Belki bir gün anlarsın, mona
Belki bir gün anlarsın
Suphi Sekü
Kayıt Tarihi : 26.10.2025 20:05:00
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.




Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!