Mola Yerinde Sevda Şiiri - Yorumlar

Turgay Bahtiyar
64

ŞİİR


0

TAKİPÇİ

Hiç kesişme olasılığı bulunmayan yolların çizdiği portede, her notası zümrüt bir yalnızlık olan şarkıları armağan almayı ne de çok istiyordum. Yolculuğun başı... Daha ilk molada uyku sersemliğini alt etmeye çalışan bir sesle uyanmıştım. Lili Marlen’in ellerinin izi olan mikrofondaki ses, şarapnel yaralı miğfer ve babası meçhul çocuklara yönelmiş bakışlara boyanmıştı. Veya galibi olmayan bir meydan kapışmasının çok hoyrat sonuydu beni dürtükleyen.

Çığlıklarca işgal edilmiş bir kentti gördüğüm: Tüm kuğular ölmüştü, bilinç spreyi püskürtülmüştü onlara.Sağ kalabilenler ise, üç adım karelik odalarda “Gök kuşağına selam verilmeyecek! ” komutunun kesin belirleyiciliği ile zapturapt altına alınmıştı.

Baba, çocuklarının kokusunun vazgeçilmezliğine karşın çekip gitme zorunluluğunu duyandı. Hatta ananın doğurganlığını “Bir at izi gibi” ardında bırakıp giden. Tutuşturulmuştu gidilecek kent ve bir çobanın dağ başındaki bahar uykusu kadar bir başınaydı. Kuşlar nasıl ki, seçmekten uzaktı ama oradaydılar, işte öylesine de terk ediyorlardı... Tıpkı insanların adlarını seçemedikleri gibi...

Kentin girişindeki kurşun delikleriyle dolu tabelada, bir seyyar satıcının yarım kalan avazı asılıydı.Yıkık duvarların sıcaklığı, sendelerken ona dokunmuş insanların ellerinden geçmeydi mutlak. Ve ona dokunan tüm köylü kadınların kaş arası terliydi. Bir baykuş viraneye yan gözle bakıp “Cık cık cık...” çekti, “Ben bile konmam” diye söylenerek tellere takılı uçurtma kuyrukları arasından uzaklaşıp gitti. Yarasa, kemirecek türkü bulamadığı için bitkin düşmüş farelerle milyarlarca yıl önce ayrıldığı söylenen soy sop yoluna şükretti; ve onlar için bir yerlerden buluşturup elinde taşıdığı beyaz bayrakları farelere atmaktan vazgeçti.

Tamamını Oku

Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta