güneşle yanıp ayla gelecek
yıkanacak sevda suyuyla gönül
zamanıdır gül bülbüle
açılan goncayla verecek
o zaman hızla açılacak karanlık
dünya güzel
yaşamak da
savaşlar olmasın
çocuklar aç kalmasın
ölmesin insanlar
insanlar ölmesin
tepeden bakıyorum Zonguldak'a
dumanlı
deniz dalgalı
ben sıkıntılı
birer kandil şehrin ışıkları
aydınlık günlerin muştusuyla
denize giriyor
duyuyorum sıcaklığınızı
kumda yatıyor
görüyorum izinizi
gezdiriyorum yüreğimde sizleri
seviyorum hepinizi
yalan söz söyleyene
emeğe saygı göstermeyene
haram lokma yiyene
yazıklar olsun
insanlara acı verene
sevda türküleri söylerim
insanlar mutlu olsun diye
ellerimi açarım gökyüzüne
atarım dertlerimi denize.
ülkende bir şeyler oluyor
Sivas Gaziosmanpaşa
Susurluk Güneydoğu Anadolu
üzüntü yaratıyor
tarikatlar sahte şeyhler
takkeliler
toplumun kanı olsam
aksam ığıl ığıl damarlarında
gürleyen sesi olsam
yansam da aralarında.
güneş olup ısıtsam gönüllerini
sobalarda kaloriferlerde
yakılan kömür değil
emektir
bir anlamda yanan
Ereğli Çaycuma Bartın
gizilgüç değildir
görünmez yeraltı nehirleri
yansıtır şairin iç dünyasını
yunar yıkar gönülleri.
suskun değildir
Şiir, kişinin iç dünyasındaki coşkunun, aşkın sevdanın ve tüm güzelliklerin sözle dışa yansımasıdır.Okuyana az sözle çok vermektir.daha başka bir deyişle, sözün yoğunlaşmasıdır diye düşünüyorum.
Bence şiir kısa ve öz olmalı ve fazlaca imge kullanmamalı diye düşünüyorum. Ben buna özen gösteririm.Pek çok şairin, şiirlerinde fazla imgeye boğlduklarını görüyor ve bunları okumuyorum. Okusam da şairin ne söylediğini anlayamıyorum.