Merhaba
Ben AKCANLI
Dedem aslen Kafkasyalı,
Babaannem ve annem Ahıskalı,
1935 lerde anadoluya göçmüş
Doğuda yaşamın zorluğunu görmüş
Bırak,
Ayın şavkı vursun,
suyun yüzüne,
Aşkın karanlığında,
oynaşan diller suskun,
Etrafta dans eden,
Babam,
Güneşin alnında,
kavrulmuş beden,
Nasırlanmış eller,
................babam,
Boncuk boncuk,
Ayırdılar sizler bizler ve onlar,
Soyup soyup içip yediler onlar,
Doyacakmı acep bu doyumsuzlar,
Yiyenin yanına karmı kalıyor.
Yandaşlar aldılar ihaleleri,
Son yüzyılımızın en bahtsız ve de en acı çeken,en çok zulüm gören milleti Filistinli, her tarafı aynı kandan,aynı candan,aynı soydan olan arap ülkeleriyle çevrili, ne acıdır ki kaderine terk edilmiş olan bu halk için hiç bir arap devleti kılını kıpırdatmıyor.
Kendi içlerinde meydana gelen bu sorunu ABD ye ve AB ye havale etmiş durumdalar.Tabiki ABD ve AB nin yüz yılın birinci yarısında destekliyerek bir çıbanbaşı olarak kurdurulan İsrail devleti hem bütün Ortadoğuya dolayısıyla da dünyaya meydan okurcasına bu halk üzerinde zulmünü devam ettirmektedir.
Osmanlıdan yüklü miktarlarda para karşılığı istenen bu topraklar o zaman Vatanın bir karış toprağı bile satılamaz düsturuyla reddedilmişti.
Ama gelgörki Osmanlının yıkılışından sonra İsrail devleti kurulduğu toprakları parça parça satın alarak nihayet 1947 de ABD ve o zamanın Avrupa ülkelerinin yardımlarıyla kurularak devletini ilan etti.Ve o gün bu gündür çevresindeki her ülkeyle barışık olmayan,israil saldırganlığına devam etmektedir.Çözümü zor olan bir ortadoğu sorunu İsrail devleti kurulduktan sonra çözümsüz bir noktaya gelivermiştir.
Bu günkü durum ise geçmişteki durumlardan bir farkı yok yine ezilen zulüm gören bir halk, Filistin halkı ve etrafında ise değmeyin keyfime havasında olan kardeş arap devletleri. Bu devletlerdeki halk topluluklarından azda olsa protesto sesleri çıkıyor hepsi bu kadar,ne yazıkki İsraile karşı devlet politikası olarak hiçbir devletten ses çıkmıyor. Filistin'i sanki bir tampon bölge olarak görüyor bu ülkeler, ve onlarda bu tampon bölgenin ardına sığınarak yaşamlarını nemelazımcılıkla sürdürmeya çalışıyorlar.
Yoksa arap ülkeleri yine ebabil kuşlarınımı bekliyorlar, onun içinmi yan gelip yatmaktalar ve de kendilerini güvende hissedercesine aymazlık içindeler.
Ağlamak faydasız düşünmek de boş,
Hayat böyle işte, koş ki babam koş,
Belki teselli olur şehirlerde coş,
Göç göç olmuş köyüm dönmüş virana,
Beşerin adasıydı çimmek yerimiz,
Öğle buzlanmışki yüreğin,
Bana,
Zemheri soğuğunu aratır oldun,
Cemreler de düşse kar etmez sana,
Baharı beklemeden sararıp soldun.
Hatırlarım geçip giden günleri,
Tezek yapardı anamın nasır elleri,
Takardı beline gümüş kemeri
Rüya gibi geçip gitti hayattan
Tozlu yollarında azmı yürüdüm
Aynalara baktın mı,
O sırlı aynalara,
Zira burnun Kaf dağında,
Uğramaz mı dostluk senden tarafa.
Bekler durursun kibirlik durağında,
Kibirinden varılmıyor yanına,
Hep derler ya,
Ah! , Ah! ,
Nerede o eski bayramlar,
Neden?
Bu geçmişe özlem neden, bilmem ki,
Güneş bir başkamı doğardı o zaman,
çok güzel bir şiir