1885 yılında İstanbul’da dünyaya gelen Mithat Cemal, İşkodra’dan gelen bir ailenin oğludur. Babası Selim Sırrı Bey, annesi Rumeli’nin Tırhala Kasabası’ndan Samiye Hanım’dır. Henüz çocukken annesinin okuduğu Cezmi romanı ona ilk edebiyat zevkini verdi. Orta öğrenimini Aksaray’daki Mekteb-i Osmaniye Rüştiye’sinde, Saint Joseph Lisesi’nde başladığı lise öğrenimini Vefa Lisesi’nde tamamladıktan sonra Mekteb-i Hukuk’tan birincilikle mezun oldu. 17 yaşındayken babasını kaybedince 10 kişilik ailesinin geçim yükünü üstüne aldı ve öğrencilik yıllarında ...
Kim derdi yarılsın da nihayet yerin altı,
Bir anda dirilsin de şu milyonla karaltı.
Topraklaşan ellerde birer meşale yansın.
Kim der ki şu milyonla adam birden uyansın.
Zincirin altınsa da hatta, koparıp kır,
Susmak ne demekmiş, yere haykır göğe haykır!
Vicdan bile duymaz çıkmazsa bir âhı,
Sessiz kölelerdir yaratan binbir ilâhı
Düşmez yere haşa o bizim bayrağımızdır.
Bir fecr olarak doğmadadır her dağımızdan.
Ay-yıldız... O mazideki bir süstür, emin ol,
Atîde güneşler doğacak bayrağımızdan.
Altına yatarken de bizimdir yerin üstü,
Bazen ölüler yurdu korur, bazı da sağlar;
Göz nuru karışmazsa şehadet kanı ağlar.
Yoksulluğun ufkunda erirken bile mağrur,
Sensin o hazin nûr, o derin nûr, o büyük nûr.
Yaslıyız, kapkara olsak da hayâlet değiliz;
Silemezsin, izimizdir yerin altındaki iz.
Şahlanır göklere inkâr edilen heykelimiz,
Gösterir ufku, ölürken bile, solgun elimiz.
Doğmuş ta bu devlet Edebali'nin evinde
Akmıştı bütün kan seli iman alevinde.
Üç asra fetihler dolu rüyayı koyanlar,
Boydan boya tarihe uzanmış uyuyanlar,
Gene on beş sene evvel gibi Gazi geliyor,
Gene on beş sene evvelki kadar yükseliyor.
Gene başlarda oturmuş, gene göklerde başı;
Yıldırımlar gene bir eski silâh arkadaşı.
Ölümün bitmeyen ufkunda yatarken gene sağ;
Bir avuç toprak olurken gene yüksek, gene dağ.
Göğsüm değer üç asra bütün saltanatıyla,
Maziyi dolaştıkça Süleymanın atıyla.
Gönlüm tadar ummanı bütün şaşaasıyla,
Sallar kayıp aktıkça Süleyman paşasıyla.
Tufanlar, alevler beni bir kal'a sanırdı;
Taçlar uçuşur, dalgalanır, parçalanırdı.
Kahhâr atımın kanlı, kıvılcımlı izinde;
Bir başka denizdim ebediyyet denizinde.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!