Yağmur işleyince iliklerime
Islak ten üstünde ilkbahar yandı
Ejder ruhu sindi kemiklerime
Cirmim cüssesini yenilmez sandı
Batın sırra kadem, zahir utandı.
Yağmur yere göğü hatırlatıyor
Toprağa birazcık mavi katıyor
Sinemizde kuşlar cirit atıyor
Yağmur yağıyorken damla usandı
Ezel pişmanlıktı, ahir utandı!
Sinemiz yorulmuş kır atlarıydı
Kelebeğin kırık kanatlarıydı
Yorgun kanatların rengi sarıydı
Umut mavi mavi bir heyecandı
Mısraa can değdi, şiir utandı.
Umut, şafak vakti söken sancıdır
Yalandan sıyrılmış tek yalancıdır
Yüreksiz dillenen söz yabancıdır
Aşk, lügatta bir kez adımı andı
Derviş sükut etti, şair utandı.
Yalanın kuyruğu mekana sığmaz
Kırkikindi seher vaktinde yağmaz
Ne güneş ne de ay batmadan doğmaz
Yalan ki sancısız doğmuş bir candı
Günü batıran son şehir utandı.
Mavinin kırılgan yüzüdür deniz.
Aşkın yontulmamış sözüdür deniz.
Şehr-i İstanbul'un gözüdür deniz.
Kalpleri çürüten sebep sudandı,
Denizi besleyen nehir utandı.
İsmail Uysal
Kayıt Tarihi : 28.3.2021 18:48:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!