Toprağın ciğerlerine karasabanla inildiği
Tenceredeki yemeğin alınteriyle pişirildiği
Köyden kente, öküz arabalarıyla
ayda yılda bir gelinebildiği
Elektriğin olmadığı
Anbarların tam dolmadığı
Ama umutların solmadığı
Cumhuriyet ışığının her köye
gökuşağı gibi doğduğu
*
Buğdayın,
yuvarlak değirmen taşlarında, elle
ya da yel değirmenleriyle, una çevrildiği
Yani
buğday tanelerini başaktan
mısır tanelerini koçandan ayırmanın
çok zor olduğu yıllarda
*
Nasırlı ellerle güzelleşen,
darelerle şenlenen
türkülerle, bimecelerle zenginleşen
manilerle manidarlaşan imecelerin;
bol yıldızlı gecelerdeki
yardımlaşma ve dayanışma kokulu
kızının adıdır MECİ..!
*
Kız kardeşlerimin anama
benim babama
Babamın anama
anamın babama yardım ettiği gibi
Köylerde,
hısım akraba
konu komşu arasında yaşanan
bir yardımlaşma ve dayanışma geleneği
*
O zamanlar kıtlık- yokluk yılları
asırlık ihmallerin izlerini üstünde taşıyor
tozlu topraklı köy yolları
Taneleri başaktan ayırma makineleri yok,
traktör yok
*
Kısaca,
köylünün traktörü, öküz
kamyonu, öküz arabası
biçer döveri, orak
mandaları,
daha ağır işlerde kullanılan birer tank!
*
Çoluk çocuk, tüm ev halkı
……………………….çalışırken tarlada
Leylekler, kartallarla kavga ederdi havada
*
Hasatı tarladan kaldırmak aylar alırdı
Bu iş için mutlaka daha fazla insana gerek vardı
Toprak kuru, dudaklar kuru, umutlar duruydu
Meciler ve imeceler,Türk Köylüsü'nün gururuydu
*
Kızlı erkekli köy gençleri
toplanınca meci evinin bahçesinde
mısır kobaklarından oluşmuş
kocaman mısır höyüğün çevresinde
İki mısır kobağını sürterek birbirine
ikişer üçer düşürürlerdi
…………sarı gözlü mısır tanelerini
önlerinde serili peşkirin üzerine
Sevdalılar kobak atardı birbirine
Fazla kurumuş mısır başakları
………parmakların derisini soyardı
Beklenilmeyen bir anda,
taneler arasından başını uzatan bir kurtçuk
davetlileri kahkahaya boğardı
*
Kaynamış mısır sunulurdu tabak tabak
Zerdeler yenirdi,
Şerbetler, ayranlar içilirdi
................................... bardak bardak
Maniler söylenir
türküler okunurdu oynak oynak.
Göz göze değip
Gönül gönülü sevince
Atılırdı:
onbeşinde
onaltısında...
onsekizinde yapılacak evliliklerin temeli
*
Çünkü;
harmana,tarlaya,imeceye
meciye, askere ..insan gerekti
Bu yüzden erken evlenip döl
erken kalkıp yol alınmalıydı
Böyle yaşamak, yaşam biçimiydi
Ayıptı daha fazla bekar gezmek köyde
Evde kaldın demekti yaşın yirmiyi geçtiyse
*
Yıldızlar, özenerek bakardı
düğünlerde-mecilerde toplananlara
ve bayram namazından çıkar çıkmaz
cami önünde bayramlaşanlara
Cırcırlar, eşlik ederdi kitin telli sazlarıyla
türkü söyleyip, dare çalan kızlara..
*
Bu yüzden ;
türkülerle ,manilerle,atışmalarla
ve bakışmalarla geçen
meci denen yardımlaşma gecelerinin
tadı,
gönüllerinde koca bir ömür
taht kurardı gençlerin!
……….***……..
0cak.2003
Kayıt Tarihi : 15.1.2009 23:42:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Meciler, Türk köylüsünün yüzyıllardır köylerde yaşattığı, ama yaklaşık kırk yıldır, TARIMIN MAKİNELEŞMESİ ile BİRLİKTE ortadan kalkmış olan bir yardımlaşma-ortaklaşa iş yapma geleneği olan İMECELERİN bir çeşidi... ... Mısır mecileri olduğu gibi, fasulye ve ayçiçek mecileri de olurdu bizim buralarda.. .. Ben mısır mecilerini, babamla annemin iskan edildikleri köy olan Altıntaş Köyü'nde gördüm, yaşadım.. Unutulması olanaksız güzellikte ve saflıktaki bu imece geleneğinin yok olmasının, bizim açımızdan önemli bir kayıp olduğu düşüncesindeyim... .. Yiğidin ' Silah geldi mertlik bozuldu! ' dediği gibi...Makineleşme de köylerimizde yaşanan bu yardımlaşma geleneğini önemli ölçüde azalttı sanırırm....Zaman böyle getirdi kuşkusuz.. .. Ama yine de bu anlayışı yaşatmak, bunun güzelliklerini yaşamış, görmüş biri olarak, bizler için çok çok önemli ve gerekli diye düşünürüm. ... Yıllar önce, şiir diliyle anlatmaya çalıştığım bu kültür değerimizin temel özelliklerini sizlerle paylaşmak istedim.. ....... Meci sözcüğünün Google'de bile yeterince açıklanmamış olması beni bu eski çalışmamı sizlerle paylaşmaya itti.. Sevgiyle kalın... .... KOBAK: Bizim buralarda kullanılan, soyulmamış taneli mısır başağına verilen ad... KOÇAN:Mısır kobağının yaprak ve tanelerinden arındırılmış kısmına koçan denirdi..Koçanlar, sobada yakacak olarak kullanılırdı.
yürek süzgecinizden dizelere dökülmüş mükemmel bir sosyolojik çalışma....
saygılarım yüreğinize...
kaleminiz hiç susmasın...
TÜM YORUMLAR (2)