Mis gibi gece kokuyor yine gözlerin.
Usulca saçların.
Apaydınlık ellerin.
İçsem o nuru buse buse ellerinden.
Kırılmadan ruhum.
Yanan sözlerinle serinletsen gönlümü.
Rüya kadar gerçek.
Tenin kadar derin ve huzurlu.
Bilsen ne çekti kelimeler hasretinden.
Kayıp bir yeşil yaprak.
Bir kayısı çiçeği.
Ah. Bir toprak kadar sevdim bu sevdayı ben.
Unutmayı unutan çaresiz hücrelerim.
Sensizlik kadar soğuk değil hiçbir matem.
Yıldızlar kadar uzak kendim kendime.
Yokluk kadar yakın.
Hıçkırmalı mıydım yalnızlığın neşesiyle.
Gün doğumu seher vakti.
Utanmaz ve terbiyesiz böcekler geziniyor.
Güzel rüyalarımı delik deşik ediyor.
Öldüm hiç durmadan.
Yaşamak gibi anlamsız yaşamak.
Ölüm, Mesih nefesi cennete çağıran.
Bahar nefesi alır gelen, kış nefesi verir yeniden dirilen.
Kış yakışmaz sana olsa olsa son bahar olursun.
Yaprak döker yine çiçek açarsın.
Meyve verir kuşlara yuva olursun.
Çocuğun gözyaşı bugün yanakların.
Bacağı kırık bir kısrak.
Uzatsam hiç titremeden ellerim bir yudum suyu sana.
Sakarlık alın yazım onu da berbat ederim.
Yakışmadı belki bu aşk bana.
Perme perişan avareyim belki.
Daha çok yakışacaklar vardır mutlaka.
Çıplak kalmayayım da avare olsun varsın fakir.
Kayıt Tarihi : 17.5.2014 17:14:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!