Gidişinle, rüyamda çırılçıplak koşmanın paniğini yaşadım. Uyandım! Çırılçıplaktım… Kalbin ne için çarparsa, o senin olsun demiştin. Senin için çarpmıştı bu kalp. Gittin. Mişli geçmiş zamanlarda nefessiz kaldım.
Hırçınım, öfkeliyim, zaptedilmezim, anlamsızım... Belki saklıyım, yasaklıyım. Belki çok birikmişim... Artık dizginlenemeyen hayal kırıklığının coşma; patlayıp rahatlama zamanı. Artık hafızamın kusma; yalanı, yılanı, sahteyi siktir etme zamanı. Artık ruhsuz gidişini alkışlama... Sana mişli geçmişten seslenme zamanı.
Bir adam varmış. Şiir yazarmış. Bir adam artık hiçmiş, mişli geçmiş zamanlarda kalmış… O mişli geçmiş zamanlarda, aşka hibe edilmiş yaşlara, sahip çıkılmamış, değeri bilinmemiş, şerefsizce peşkeş çekilmiş. Düşmüş damla damla gözyaşı ile beslenen, duygu tacirlerinin ayağına. O mişli geçmiş zamanlarda adı konamayan, kimsesiz, çok yazık ve hüzünlü birşeyler yaşanmış. Mış mış mış...
Yağmur giyerlerdi sonbaharla bir
Azıcık okşasam sanki çocuktular
Biraksam korkudan gözleri sislenir.
Ne kadınlar gördüm zaten yoktular
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta