Soğuk kalabalıklarda itham ettim hâlimi
Koyu gölgelerin zehrineydi ettiğim isyan.
Bir çocuğun saf kalbine yük edilen o ağır dava
Hicrete zorladı masum hayalleri bu diyardan.
Uçtu fikir, yankılandı süslü slogan
Ezberlere mahkûm edilen, artık hürriyeti an!
Nezaketin zayıflık görüldüğü topraklardan geldim
Asık suratı takva diye yorumladı mollalar.
Müşfik bakışların korkaklıkla itham edildiğiydi hep,
Lambalar iri gösterdi de uzak kaldım kavgadan.
Kavgalar ki atalar efsanesi, övünç malzemesi
Cinnete meyyal tipler hep bunun neticesi.
Hürmeti güçlüye layık gördü kavmim
Zengin cenazelerinde belirirdi duyarlılık.
Nasırlı ellerden çıkacak duanın gücünden habersiz
Övgüler dizerdik hep, ulu gördüğümüz koltuklara.
Koltuklar ki, cazibesine kapılarak olduk tamahkâr
Rezzak olana neden güvenmezsin Ey günahkâr?
Lokmanın lezzetine ram olanların
Takva tacirliği yaptığını gördüm meydanlarda.
Utancın karakterden sıyrıldığı o kirli vasatta
Sefih siretler önder diye cilalandı, hipnozla
Şaştı istikamet, kabul gördü zirveye çıkaran yalan
İbn-i Selül’ün ruhuydu, tepemizde hâkimiyet kuran.
Artık umutları miras bıraktım övülmüş nesillere
Tanrının kırk yıl mühlet verdiği kavmin, emsali akabinde.
Ölüler ölsün artık, dirilsin muştusu verilen heyecan
Gömülsün asırlık hurafeler, parlasın kadim ziya
Samiriler lanetlenirken gençler kuşansın takva
İbrahim olsun önder, atalar cehaletine bir balta…
Kayıt Tarihi : 25.12.2024 08:14:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!