hep oynamak isterdim kurduğum dünyada
elverişli değildi hayat adapte olamadım
bi sen bi ben vardık kısacık rüyada
en heyecanlı yerinde uyandırıldım
Tükenmek nedir erken öğrendim
hayata kafa tutabilmek
onca zorluğa karşı direnebilmek
bugün 19 yaşındayım yeni öğrendim
yokluk nedir varlık nedir bilirim
Defalarca kırdılar yeşil dallarımızı
İnsanlığımızı unutturdular
Bir başka gördük dünyayı
Her geçen saat her geçen dakika
Yitirdik kaybettiğimiz insanlığımızı
Ne ara bu kadar kötü olduk
değilsin bugün hiç sen
sen değilsin karşımdaki
olamazsın inanmam buna
aklımda öldürdüğüm insan
karşımda olamaz
çıkmazdaki korkum
dün memura verdim ehliyeti
kanımda sen vardın fazlasıyla sen
bir kaç saat olmuştu şişenin dibini göreli
ölüme niyet edip marş vurmuştum
tanrı bırakmadı peşimi
Simsiyah bir gecede
ben, kanadı çolak bir sinektim.
Hafif parıltılı, hafif sıcak
bir sokak lambasına kondum.
Beni hem koruyor, hem seviyor, hem ısıtıyor sandım.
Öyle sevdim ki, öyle büyük bir aşk duydum ki ona;
dört duvar var birde dam
heybemde sadece keder ve gam
bi masam var birde hayalim
duvarda doğruyu göstermeye çalışan saatim
odamı besleyen bi mumum var
cılız , zayıf ve narin
yıldızlara bakarak hayal kurarsın bazen
uzun gecelerde duygusal bi şarkı eşlik eder
tek dostların hüzün ile keder
böyle geçer yaz geceleri
hayallere dalıp gider insan




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!