Ağaçların dalları
Yolların ayrımları
Kapının bile kolları var
Kulağa geliyor kirazlar
İkiz doğuyor kuzular
Gözlerin kardeş
Yaşıyorsak hala umut vardır
Bir sokak köpeğine bir tas su verebilmeli
Sokakta üşüyen bir çocuğa dokunabilmeli
Aç bir insanı doyurabilmeli insan
İnsan başka insanlara dokundukça insan
Başka hayatlarda nefes alabilmelisin yorulunca
Hayallerim vardı
Balta değmemiş yemyeşil umutlarım
Pembe gözlüklerimin camını kırdılar
Sıcak ekmeğimin dumanını dağıttılar
Yıktılar o meydan çeşmesini,
Bilmediğim otlar bitti
Yıllar sonra
Tam izinin üzerinden delindi
O nasır tutmuş yara
Yılların kiniyle durgun kan
Birikti acıyla
Dil suskun
Sabahı görmeden uyumaz gece
Güneşi görmeden dönmez ayın çiçeği
Yanmaz ışıklı yerde ateş böceği
Sevdiği öpmeden gitmez adam işe
Aşk bu, ölmeden dönmez yerine
Mevsimsiz açar mı çiçeği?
Bilmediğin gibiyim
Bir adımla çınarın gölgesinden mahrum
Bir nefes kadar uzak
Yağmuru bir damlayla kaçırmış
Bir küçük sedir ağacı gibi
Bir kuşun kanadına yanlışlıkla takılan bir tohum
Sustum
Cızırdayan bir radyonun en önemli haber saatinde düğmesini kapatır
Düştüğünde ağlayan çocuğu korkutarak susturur gibi
Yanan ateşi söndürmek için
Bir depo benzin döker gibi
Alevini çekemediğin bir yangının
Aşk somutlaşınca şiir uzaklaşırmış Şimdi hayalimde sevgili
Kalemimde binbir şiir
Nasıl kızarım yokluğuna?
Terkedilmemiş şair olmaz
Zaten satır başı ayrılık kokar
İçi buram buram hasret
Gece gece dökülüyor yüreğime şiirler
Uykular haram
Uyutmuyor sensizlikler
Sana susamış bir ton damar kalbimde
Sesiyle bölünür uykum her gece
Şairin dediği gibi başladı her şey
Öyle bir vakitte geldin ki, vazgeçmem mümkün olmadı
Yine öyle bir vakitti ki
Ihlamur çiçekleri gönlünden kopup geliyordu
Ve o açık çayın buğusu gözlerime vuruyordu
Limonun o ekşi tadını damağımdan siliyordu
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!