Milli Sivil Stratejik Konsept 2

Durdu Şahin
994

ŞİİR


5

TAKİPÇİ

Milli Sivil Stratejik Konsept 2

'Akif in gelmişle gelecek arasındaki köprü görevi yüklenmiş olması; bütün kesimler tarafından mutlaka herhangi bir yanıyla incelemeye değer, dikkate mucip bir tarafının bulunması ve gerek Osmanlı, gerekse Milli Mücadele ve bir nebze de cumhuriyet aydınının bütün ümit ve sarsıntılarını taşıyor olması bazı dönemeçlerde yepyeni olarak gündeme gelmesine sebep teşkil ediyor' (s. 111) .

'Sanatçı, fikir adamı, vaiz ve mücadele adamı kişiliği onda bambaşka bir karakter ortaya çıkarır. Yazdığı gibi yaşayan, yaşadığı gibi yazan Akif gibi kaç kişi var? ' (s.112) .

'Akif hayatı boyunca milletinden ayrı düşmedi. Mahalle kahvesinde, camide, insanın yaşadığı her yerde o vardı. O yokluğun, faziletin, çilenin, korkaklığın ve hatta zilletin farkına vardı. Fakat o daha ziyade minberde ateşli bir vaiz, hem de meydanlarda coşkulu bir hatip, hem de fikir ve sa¬nat dünyasında büyük bir şairdi' (s. 115) .

'Arvasi Hoca gazetelerde köşe yazarlığı yaptı ama bugün bazı yarı aydınların işgal ettiği bu sahadaki ürünleriyle anılacak bir yazar değildir. Onun yayınlanmış ya da yayınlanmamış bir çok şiiri de bulunmaktadır ama daha çok Türk düşünce hayatında düşünür kimliği ile yer bulacak olan Hocamız şair olma iddiasında da değildi. Öyle araştırmacı gazeteci kuruntularının cirit attığı günümüz medya ortamındaki gibi bir yazar da değildi. O tam bir entelektüel ve mefkûre adamıydı. Bu, onun şair ve yazar olmadığı iddiasında bulunmak değil; Arvasi'nin düşünür olma vasfının tebarüz ettirilmesi gayretidir' (s. 121) .

'Arvasi Hoca üstüne doktora ve master tezleri yapmak gerekmektedir. Onun diyalektiğimiz ve estetiğimiz üzerine çalışmaları yeniden irdelenmelidir. Eğitim metodolojisi ile ilgili araştırmalar yapılmalıdır. Ve tabii ki bütün bunlarla birlikte onun dava adamlığı, sorumlu aydın yaklaşımı yeni nesillere örnek olmalıdır, bunun için Arvasi daha kendine has olarak anılmalıdır' (s. 123) .

'Dil bir toplum içinde ilişki ku¬rabilmenin en temel aracıdır. Dili iyi kullanamayan, onun mantığına erişemeyen, şuuruna eremeyen insanlar daha kolay yabancılaşma vasatı hazırlamaktadırlar' (s. 127) .

'Yabancı dil öğrenmek elbette gereklidir ama yabancı dilin tasallutuna karşı da milli kültürü ihya ederek mukabelede ve müdafaada bulunmak ama aynı zamanda kendi kültür değerlerinin müessiriyetini artırmak için kapılan aralamak şarttır. Hele öğrenmenin dışında, yabancı dille eğitim yapmayı çok cazip bir işmiş gibi sunanlar vicdan azabından kurtulamayacaklardır' (s. 129) .

'Fikirlerde, sosyal bünyede eğitimden ticarete kadar bir çözülme, dağılma meydana geldiğinde korku ve vehimler hemen depreşir, telaşla yeniden toparlanma, devlete,millete yeniden çeki düzen verme gayreti başlar' (s. 133) .

'Osmanlı'dan tevarüs eden din ve devlet ilişkisinin sağlıklı kurulamaması, bugün de geçmişte olduğu gibi toplumsal ya da siyasal bunalımların kaynağını teşkil etmektedir' (s. 140) .

'Osmanlı sistemi üzerine tahliller ne yazık ki yeterli değildir' (s. 141) .

'Bugün sosyal bilim sahasında çalışanlar kendi toplumunu tanıma, okuma, kavrama yerine daha çok ve işin başında 'aparma' peşindedirler; kendi toplumunu kavramaya başlarken de iş işten çoktan geçmiş olmaktadır; ya da girilen disiplinlerden geleneksel verilere ulaşmak artık mümkün olamamaktadır' (s. 141) .

'Tersine dönmüş ehramı yeniden yerli yerine oturtacak irade, yeniden telif eserin ibdası ile mümkün olabilir. Kendimize ait bir yönetim anlayışı ve entelektüel yaratıcılığa yöneliş siyasetteki yozlaşmanın da önüne geçecektir' (s. 144) .

'Hangi güç kendi iradelerini gerçekleştirme şansına sahipse iktidar odur' (s. 149) .

'Dikkat edilirse bütün gelişmiş ülkelere güç veren dini, milli, tarihi, coğrafi nitelikler ve nicelikler bizim gibi ülkelerde çatışma alanları ve müsebbibi haline gelmektedir' (s. 151) .

'21. yy.lın medeniyetler çatışmasına sahne olacağını bir başka makalesinde dillendiren ve ABD yönetimine stratejik raporlar hazırlayan Huntington, batının 'Büyük Doğu' korkusunun temsilcisidir' (s. 159) .

'Kendi gerçeğinden kopanların bu kadar yoğun olduğu bir başka ülke var mı acaba? ' (s. 161) .

'Medeniyet kaynaklarımızdan bihaber oluşumuz yanında batıyı da yeterince tahlil kabiliyetinde bulunmayışımız, potansiyel medeniyet dirilişi bakımından yaşadığımız idrak gecikmesi süresini uzatmaktadır' (s. 167) .

'Çevre, giderek entelektüel bir kaygıyı belirtmekten pratikte yaşanan ve tedbirleri alınmadığı müddetçe acil çözüm önerilerini sıkça gündeme getirtmek durumunda kalan bir problemler zinciri olarak gündem belirleyici olmaktadır' (s. 181) .

'İnsanlığın yaşadığı topyekun 'entropi' eko sosyal sistemin bir ürünüdür' (s. 182) .

'Kendi yaşadığı, hayat bulduğu en yakın çevreyi bile çekinmeden tahrip edebilen insan, kendi sonunu hazırladığını bilmeden nefsi emmaresinin girdabında dolaşmaktadır' (s. 183) .

'Yalnızlaşan insan eblehleşmeyle hayatı kolaylaştırmak istemektedir' (s. 227) .

'Günümüz bilgi toplumu yalnızlaşan, eblehleşen ve kolay yönetilme sorunu ile baş başa kalan insanların toplumu olarak tebellür ederken bundan kimi batılı bilim adamları da şikayet etmektedir' (s. 228) .

'Batıyı taklit etmeyelim ama kendimizi de tekrar etmeyelim yani geçmişimizi de taklit etmeye kalkışmayalım. Zira bilgi toplumu geçmişimizi kotlamıştır ve aynısını tekrar etmemiz halinde uygulayacağı program bellidir' (s. 233) .

'Aristo mantığının tuzaklarına düşmemek için bizi geçmişte de kanatlandıran paradoks mantığım çalıştırmalıyız' (s. 233) .

'Türkiye'yi doğru okuması gere¬kenler, ulaşılan tespitlerin işaret ettiği çizgide bir yöneylem programlaması yapacaklarına; alışkanlıklarının esiri olmaya devam ediyorlar. Yaşadıkları idrak gecikmesinin neticelerine nasıl katlanacaklarını doğrusu merak bile etmiyorum' (s. 245) .

'Kendi kendimiz olabilmeliyiz' (s. 247) .

'Devlet, millet için vardır' (s. 257) .

Lütfü Şehsuvaroğlu, Milli Sivil Stratejik Konsept

Durdu Şahin
Kayıt Tarihi : 20.9.2007 22:20:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Durdu Şahin