Gün gelecek;
Takvim yapraklarından daha evvel düşecek miladi bedenim.
Gün bitecek;
Benden daha fazla özlemenin itirafı perişanlık,
Sevda eksenli soruların lal olmuş aynalarda parçalanmış.
Kendi aksinde hapis varlığım camlardaki buğularda
İşaret parmağının ikinci boğumunda dudaklarımın hatırası!
Parmağını her dokundurup gözlerini kapattığında,
Senindir ruhumun ortasına vuran nefes,
Gönlümde kopan fırtınanın tenine vurmuş dalgaları şaşkın.
Bilirim...
Sevda kayıp bir diyar pusulalardan azade.
Biz batmış bir geminin iki kürekçisi sevdaya vuran
İncecik bir dal parçası hırçın dalgalarda tek atımlık umut.
Sen benim ezelden sevdiğimdin ah ruhumun yarısı...
Elest meclisinde aynı anda dillendirdiğimiz nida? (?)
Ve bizi bize kavuşturan bir İlahi komplo yetim sevda! (?)
Şükürler olsun...
Şükürler olsun aşkı topal aksak bırakmayana.
Şükürler olsun sonbaharda yeşeren sevda tohumuna
Kayıt Tarihi : 25.1.2013 03:45:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Hakan İnanç](https://www.antoloji.com/i/siir/2013/01/25/miladi-takvime-gore-sevda.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!