Halâ yaşıyor
Bir şubat günü ADAM a geldin ,
üzerinde soğuk vardı
Nefesin kar olup dudaklarıma yağarken ,
parmaklarım kaburgalarına saplandı,
tenin kar gibi yumuşacıktı
Sesin yüreğime düşünce
Ah kalbim!!! Solup gidiyorum işte ,,
Pişman değilim seninle yaşadığım ne varsa,
Gümüş rengine bulanıp solup gitmekte tenim
Ah kalbim!!
Unut artık bir daha gelmeyecek geri,,
Bir daha öyle deli deli çarpmayacaksın,
Şükür bu akşamda soluk alıyorum
avucumda sıcak bir çay bardağı
ve ben özlemişim seni ..
Yokluğuna alışırım da ,
Gözlerime bakmadan ettiğin vedaya alışamadım
Bi allahaısmarladık demeden ,
Mor bir etek giy ,uçları topuklarına değsin
Yorgun omuzlarını örtsün saçların
Gizleme küfürleri
Ağzına ne geldiyse
Dolu dolu
İnsancıkların ,kancıkların ,
özür dilerim,
hem utancın hem umudun olduğum için
umut mavi olur
,umudunu kararttığım için özür dilerim
feryat figan ağlamalarının nedeni olduğum için
tüm gelgitlerin için
Benim kahve içesim gelmiş senin sevişesin,
Gülüyorsun hafif kahkahaya yakın ,
Yaw ,bir insan kahveyi bu kadar mı güzel içer diyorsun,
Gülümsüyorum ,,
Hiç kalkmak istemiyoruz ,
Amannn be diyoruz aamannnn..
Arala dudaklarını içimdeki şeytana
Bedenim ateş saçmaya hazır bir ejderha
Daha da yaklaştır buz tutmuş bedenini
Alevim eritirken soğuğunu
Biz sisler arasında kaybolalım
Sana cehennemin dibinden
Avuçlarımın içinde tutuşuyor alev ,
Derimin kokusunu alabiliyorum ,
Uzaklaşıp giden sen gibi geride kalan ben gibi ,kupkuru parmaklarım,,
Tüm hırsı ile bileklerime doğru saldırmakta sarı, mavi bir alev
Gelmeyişindeki hırs gibi ,
hafif bir duman tenimden yükselen ,kokusu portakal kabuğu kokusu
Seninle olmama daha kaç var dedi
Az çok az var dedim
Başını iki avucunun arasına aldı
Sol şakağının dibinden dumanlar yükseliyordu
Parmaklarına ne kadar da yakışıyordu sigara
Az ne kadar bir zaman diye sordu
İçimdeki Çingene
Ağır küfürlü,azıcık sarhoş
Esmer teninde güneş...
Gözleri kara bela sanki
Düşmüş bir yüreğe..
Darmadagan etmiş hem kendini hem ötekini
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!