Midillinin Gözleri Şiiri - Akın Akça

Akın Akça
1865

ŞİİR


3

TAKİPÇİ

Midillinin Gözleri

Midillinin Gözleri: “EQ'nun akla zerkedilişinden elde edilenlerin, (ortaya bu çıkan) önceki değerler oluşu”nun; sonraki sonuçlara etkiyişinden meydana gelme bir ütopik türevli masal (Işık hızının 99%’unda ‘yakın gelecek-bilim-kurgu’)

Midilli doktora vardığında
Yelesini düzelttiler
Ve biraz rahatlattılar;
Az dağılmış karizmasını düzlediler,
Belki de ona moral vermeye çalıştılar,
Ama bir damla ağlamadığı günlerin
Ertesindeki sevmiş olduğu’nun
Gözyaşı güncelerinden
Buraya varmış midilli:
Rüya görecekti geleceğin hastanesinde.
İleri aşama bir lasik
Bile uygulamadılar.
Excimer laserle,
Kornea tabakasını
Açmaya görmeksizin gerek
Arka sinirlere ulaştılar.
Ve oradan da en arka merkez
Görme noktasına.
Hipermetrop olmadığı için
Gerekmedi ileri bir aşama lasik.
Sonuçta lastik patlamadı.
Gözleri açık gönderdiler
Uçan arabasına bindirip
Kule gibi bir yerden
Bıçak Sırtı aşığı Harrison Ford gibi –
Jetgil kovuklarından birinde miydi?
Hiç de robot falan etrafta ama görmemişti?
“Toplam şiirler’in şairi’nin” dediği oldu,
Tek tük şiirlerden öte.
Bir sabır
Vardı gözü açık gitmekte bile.
Sahi, hangi meşakatlerle dönmüş geleceğe
Ve azimle ulaşmıştı midilli, o hastaneye?
Şairin dediği olmuştu.
Gözün en arka merkez görme noktasında
Bir bulanıklık meydana gelmemiş,
Sadece, cisimlerin görüntüleri
Görme noktasına varmadan
Odaklanmıştı
Ve bu sebeple ağ tabaka bilinçsiz kalmıştı.
Ama bu bir bilinç ağıydı ya, bilinçaltı;
Bilinçörtü, değil börtü.
Uzun idi gözün ön-arka ekseni,
Kısa olacaktı, eksensel parametre,
“Hipermetropi” olmuş olsaydı.
Gel zaman, git zaman;
Tamamen iyileşti midillinin gözleri.
Uzamış olan göz sağlığı,
Atın boyunu da burun farklı
O yarışta Veliefendi’den sanki yakaladı.
“İki boy” da uzadı, boy boylayıp soy mu soyladı?
Sırtı kaşındı, iyileşme belirtisiydi.
Bu (olay): her yaş-hissedilen bir gençlik için,
Miyopi faktörü.

Evde, uzakta çehresini seyretti;
Gözlüksüz,
Aynada.
Bir gülümseme belirdi.
Ancak hala vücut yenileme seansına
Gitmekte kararsızdı.
İşlem aslında çok basit.
Riski de, hiç denecek denli yoktu.
Ne var ki, doğaya karşı operasyon gibiydi …
Gelecekler oluşturuyoruz bazen, yapay.
Terk ediliyor sanır, terk ediyoruz.
Saçma ve hatta şuursuzca.
Her nesli tükenen canlının adında:
Böyle bir vücut değiştirmek mi?
Ölümsüzlük böyle, aptal.
Tekrar gençliğine dönecek.
Ama midilli
Bunu biraz daha düşünmeliydi.

Geniş camına çekildi
Ana salonun, apartmandaki ev-oda’nın –
İnsan-karınca yuvasındaki …
Sese ayarlı TV’sine emir etti,
Açıldı ışık, açıldı bir kanal.
Camdan geniş ufka baktı odada,
Bulutların içinde:
‘En var, boyut yok’ diye düşündü.
İstiyordu parçacıklara
Aynı kuantum durumu’nu terkibetmek
İçin bir ‘kuantum faz’ paylaştırmayı
Ve bunun için de uygun
Kuantum gazı’nı harmanlamayı.
Böylece,
Bose-Einstein çökeltisi’
Kabını aldı
Doğrulttu avuçlarında.
Kısa bir süre bu reçel
Kavanozuna baktıktan sonra –
hiçbir şey düşünmediği sonsuz
geçen bir süre sonunda,
gelen kendisine
- Sıfır nokta enerjisi’ni
(ne mutlu)
Sınayacaktı hislerinde de.

Gözlerini kısarak tavana ampule baktı.
Işık hızlı 99% fotonların sonsuz, elektron
Kararsızlığı,
Farklı yörüngelerde çok güzide.
Heisenberg’in ‘belirsizlik ilkesi’nde
Çok kısa zaman dilimleri için
Mümkünatı düşük olan
‘Yeterlilik ispatı olması gereken
Bir toplam sınıfı’:
Gerçekleşmesi toplamın,
O derece normal.
Sonra kitaplıklarla örülü
Bir başka odaya
Duvardaki geçitten geçen midilli;
‘İyi ki inşa ettirmişim bu geçidi
Buraya; para kasası yerine,
Emme basma tulumba’
Diye sayıkladı kendince.
Kütüphaneden bir kitap alarak
John Wheeler’dan,
Bir cümle gözüne çarptı;
Aradığı sayıklama bu muydu?
: “Hiçbir düşünce bana şundan
Daha temel görünmüyor:
Boşluk, boş değildir; en şiddetli
Fizik olaylarının oluştuğu yerdir”
Ampulün içindeki boşluk bu mu;
Ya ‘kara madde’ dedikleri,
‘Evrenin sıkışarak çöküşü’ yani:
O, bu mu?
Genişleyen evrenin inleyişi …
O gün, gün boyu o
Kütüphanesinden çıkamayacaktı.
Neden sonra anladı,
Ampule baktığında
Işıkları açmış; Ve bakışları
Kitaptayken de ampul küsmüş ona,
Işıklarını evin ses-emir kip’siz kapatmış –
karşı gelerek
‘oto-mekanizma gelecek
teknolojilere
- Aşağıdan bulutlara yağmur çıkan gaz,
Buharlarını tekrar
Yağmur indirmeye çabalamaya
Başlamıştı aşağı yeryüzüne.
Ama yeryüzü neresi, orayı hiç tanımadı.
Midilli, yine de hayal edebilir:
Yağmurun düşüşünü
Ve suların tekrar gaz olup kendisine,
bu kulelere iletilişini,
göz ameliyatı gibi
vücut değiştirmek için de;
çünkü bulutlar daha bir kalın oldu,
berrak ampule bakışlar(ın) dan beri:
o an,
aşağıdan okyanuslar bulutlardaydı.
ve sera etkisi
artık bulutlarda baş gösterdi.
v(y) erküre ebedi bir
huzur içinde.

-
Miyopide, gözün ön-arka ekseninin genelde uzun olmasından dolayı uzaktaki cisimlerin görüntülerinin gözün arkasındaki merkez görme noktasına varmadan odaklaşması sonucu ağtabakada net görüntü oluşamaz.

Hipermetropide, gözün ön-arka ekseni kısa olduğundan görüntü merkez görme noktasında bulanık olur, ancak arkasında netleşir.

Astigmatta ise, görüntü merkez görme noktasında eğik / bozuk olarak meydana gelir.

Ekzimer Lazer' de ışın direkt
olarak gözün kornea tabakasına
yönlendirilir.
LASIK' te ise kornea tabakasında
bir kapak açıldıktan sonra ışın
kornea tabakasının ortasına
yönlendirilir ve kapak kapatılır.
Sayfada görmek için kaynakçayı, adres: http://www.ahmetgirgin.net/lasikturkish.htm
Bu kaynakça üzerinde düşünerek başlayan şiir (ilk kıtası)
ekim 20,’05

Akın Akça
Kayıt Tarihi : 20.10.2005 05:51:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Akın Akça
    Akın Akça

    sağolun can dostlar

    beğendiğine çok sevindim çok teşekkürler rondo

    tanışmaktan memnunum nasılsınız. bu nasıl bi tesadüf. sevinirim linke koyarsanız sn Girgin

    Cevap Yaz
  • Ahmet Girgin
    Ahmet Girgin

    google da bakarken şiirinizi gördüm ve benim yazımdan esinlendiğinize sevindim..
    sitemden bu sayfaya link vermemi ister misiniz ?

    Dr. Ahmet Girgin

    Cevap Yaz
  • Akın Akça
    Akın Akça

    teşekkürler rondo. sevgiyle kalın. o sizin güzelliğiniz

    Cevap Yaz
  • Ramazan Topoğlu
    Ramazan Topoğlu

    Ha şöyle ya...
    Şiirin el atmıyacağı bir konu yoktur.
    Geçenlerde dalından yere düşen armut üzerine nefis bir şiir okumuştum. Böyle bir şiirle karşılaşmaktan öyle keyiflendim ki.. Ütopya, mit, duygusal/sosyal zeka, ışık hızı... Yerkürenin sonsuz huzuru yada allakbullaklığı.. Her şey,
    AKIN AKÇA HARİKASINIZ.

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (4)

Akın Akça