Işık,
Akşam üzeri, yumuşak
Yansıdığı selviler'den olsa gerek.
Sarı değil, turuncu da...
Oturduğum yere yansıyor,
Renksiz, sarmal ışık huzmeleri,
Nemli toprak seslerine dolaşıyor,
Kürek, kürek atılan ışıklı toprak.
Sessizlik içine dolaşan ışık,
Duaların sesine de renk vermiş,
insanlar, farkında mı?
Işığın sardığı, kahverengi bereketli toprağın?
Işık, güneşe ait
Peki! Mezarlığın ruhları?
Ya onların ışığı, gözlerime yansıyan
Sesleniş mi? Belki bize gülüyorlar
Yaşamı, hissedemez hale gelmiş
Yabanıl, yanıltıcı insan sorunları ,
Belki de sessiz bir huzur yansıması
Oturduğum mezar kenarı, pencerem.
Huzuru kum tanesin de bulan insan,
Gözyaşları ile ıslandıkça ağırlaşır,
Saf yüreklerin ışığı, sadece ışık
Ruhların duası, belli ki insan için,
Bizim onlara dualarımızın ötesi,
Nemli toprak, yeniden dünya olduğumuz,
Yeniden evrene dönüş kapısı,
Sevgileri, Acıları, yaşamı serpiyoruz toprağa
Düşünen zavallı yüreğim,
Onlar insani zaaflarımıza gülümsüyorlar,
Görebiliyorum, ışığı..
Görüşmek üzere....
Mezar ışıkları,
Gün an, 07.04.2017
Kayıt Tarihi : 20.2.2019 22:30:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!