Birkaç merdiven basamağından,
Sen inerken ben çıkarken,
Attığımız bakışların
Ötesinde bir aşkımız var.
Hiç tanışmasak da
Bitmez bozkırda ağaçlar
Dağlardır Sivas'ta örtümüz bizim
Söz ise Pir Sultan
Saz ise Veysel'iz
Bektaşîyiz; yol bizim, yordam bizim
Onlar ressamdır beyim
Aydınlık yer bulmayagörsünler
Hemen gelirler.
Ha şairleri diyorsanız eğer
Onlar karanlığı daha çok severler.
Hiçbir zaman gelmeyeceksin di mi?
Bakıp da bir kez yüzüme,
Seviyorum demeyeceksin di mi?
Gönlümün kapısına ben seni dikmişken bir de
Yanlış zamanda yanlış yere mi geldik,
Şeytanla dünya el ele kol kola,
Olsun, yaşamak eylemiyle dünyayı yendik,
Umutsuz şehirlerde, kasabalarda.
Durdurmak zamanı en doyumsuz vaktinde
Ve tekrar tekrar doymamak mümkün olsa ama;
Doyumsuzluğuna doymak mümkün olmasa,
İki çift gözün ve bir olmuş yüreklerimizin.
Devam mümkün olmayan sevdalara tutunmaya!
Kalem, silgi, kağıt, defter aldım;
Nicesini elimde eskittim, çizdim, yazdım.
Alnımın terini elimin terine kattım,
En sevdiğim silgimdi, yumuşaklığına kandım.
Silgimin bittiğini yoktur görmüşlüğüm. Halbuki;
Ben senin 18 yıllık hayatında 4 seneydim
Bugün yokum da dün tek-tanrı gibiydim
Can bedenden çıkmadıkça sen gönülde kalacaksın
Esen rüzgârlarda, yağan yağmurlarda seni anacağım
Renk renk açan çiçeklere fısıldayacağım
Elimle taşlara kazıyacağım ismini
Ne ben unutacağım seni; ne de dünya unutacak
Yalnızlık iki kişiliktir,
Bir yanda biz, öbür yanda düşüncemiz.
Yalnızlık iki kişiliktir,
Bir yanda biz, öbür yanda hatıramız.
Ve yalnızlık iki kişiliktir,
Bir yanda biz, öbür yanda Toprak Anamız.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!