Toz kokusu, Küf kokusu, Şarap kokusu, Loş bir sığınak. Tavanda bir kör kandil, Salkım saçak. Masalarda avare dolaşır, Kırpık kırpık ışıklar. Yalnızlığın sandalyelerinde oturur, Bölük pürçük anılar. Bir ondan bir bundan alıp, İçkilerine meze yapar insanlar. Bazen; Bir kahkaha patlatır kimi, Şen şakrak. Kimi derinden bir “ahhhh” çeker, Hüzün yüklü. Bir noktaya çakılı kalmış gözler, Kayar git gide, Buğulanır gözler… Yavaşça Kirpikler ıslanır, Köşelerini yitirmiş Kırık dökük sözcükler, Dillere dolaşır Bacaklar kollar yaylanır, Kadehler sallanır, Yüzlerde maskeler düşer, Bir an gelir ki; Bütün bir geçmiş bir son kadehle içilir. Yada tüm hayaller bir bardakla kırılır… Kiminin derdi kiminin neşesi, Döküldükleri yer, Bir meyhane köşesi, 24.12.1959 ANKARA
Mustafa Usalan 2Kayıt Tarihi : 8.2.2012 14:44:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!