Neden hayatı, bize sunulduğu gibi yaşamıyoruz.
Neyimizi kime neye ispat etmeye çalışıyoruz.
Kıyafetlerimizin iç kargışlılığı tenimizi yırtıyor.
Yumuşak tüylü parlaklılığı el âlemi yakıyor.
Birilerine gelgelli görünmekle yükümlü müyüz?
Yaşantımız film mi oynanacak mı aktör müyüz?
Üzgünüm bayanlar baylar kuralsa rest çekiyorum.
Blöfüm yok ha, kare-asım da yok, elimde iki papaz bir kız.
Ucuza kaybediyorum muazzam hayallerimi.
Gerçekmiş gibi görünen yalanlarım olmadı hiç.
Altın kökünden de yaratılmamışım inanın ki.
Küçücük bir su damlasıyım ben de kimim ki,
Çok büyüsem çok bir ibrik kadar olabilirim ki,
Zaten benim kazandığım hiç görülmemiş ki,
Çok olsa, küfelerle dolu günahım, ya da falsom olur.
Başroldeki efeli sonu mut roller bana çok görülür.
Mutluluk bana yakışmaz hiç yakıştırılamaz.
Bedeni küçük ya da büyük gelir hikâyelerin.
Suç benim değil ki bütün kabahat ötekilerin
Malı, mülkü, şanı şöhreti, aşkı muhabbeti,
Sizlere bırakıyorum, balonu, havai fişeklerini,
Ateşleyin de bir göreyim, meydan sizin.
(Kasım 93 Kumru)
Veysel TekyeKayıt Tarihi : 31.10.2007 20:09:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Alacakaranlık.
TÜM YORUMLAR (2)