Bu aşkın elinden yandım kavruldum
İçim kan ağladı didem yaş döktü
Kader harmanında estim savruldum
Yollarıma çeper çekti taş döktü
Ne gündüz eğlendim ne gece yattım
Göz yaşımla mektup yazdım rüzgara
Yellere sana ne söyledi bilemem
Seni hatırlarım günde yüz kere
Eller sana ne söyledi bilemem
Lalelerin rengi ayvalaştı mı
Her bir parçam bir diyarda
Tükenmedi sızım oğul
Başım dağlar gibi karda
Gelmez bahar yazım oğul
Hatırlarım her sofrada
Binüçyüzkırkdörtte geldim anadan
Yazdırdılar tarih ile yılımı
Dokuz ay bir sene geçti aradan
Mevla yürü dedi açtı dilimi
Çiçek gibi yavaş yavaş büyüdüm
Nice çok baharlar geçti çok yazlar
Yine cebelleri duman gözetir
Herkesin bir türlü yarası sızlar
Ah çeker derdine derman gözetir
Aşıkların bağrı olur karali
Güle güle uğurladık askere
Gidip bekleyesin vatanın oğul
Anan niçin kınaladı ellerin
Sırtı kınalanır kurbanın oğul
Yiğidin kaderi böyledir baştan
Çiçek diye bir dikene el attım
Mor menevşe haz gelmedi ne yapim
Kara hayal ile yıllarca yattım
Sevdiceğim tez gelmedi ne yapim
Amanında deli gönül amanın
Dünyanın dönüşü kudretin sırrı
Işılır gün doğar döner akşamlar
Her saatin ayrı ayrı rengi var
Dağlara siyah tül iner akşamlar
Ara garip yalcu pınarı baştan
Şehit mezarından geçtiğim yerde,
Gelen bir inilti tan,tan diyordu.
Tarihe gömülmüş hangi seferde,
Vatan için kurban kurban diyordu.
Sürmüş düşmanları yurdundan atmış
Havalar bulutlu topraklar nemli
Yarim hazırlanma yollar kurusun
İçerim kan ağlar yüreğim gamlı
Sana duvak kuran eller kurusun
Sen allar giyindin ben giydim kara
ben aşık mevlüt ihsaninin damadıyım babamın sitesini veşiirlerini görmekten ailece çok memnun olduk o zira koca bir çınardır selamlar emeği gçenlere minnettarız çok teşekkür ederiz