Yurdagül Özay - Mevlânâ ve Yunus (Deneme ...

Yurdagül Özay
191

ŞİİR


2

TAKİPÇİ

13.yüzyılda Mevlânâ’nın bir dönemi var ki, ağaçta olgun meyve, tarlada dolgun başak… Haktan alıp halka saçtığı günler. Gönül erleri çevresinde bir halka oluşturup, onun sema meclislerinden gürül gürül akan feyz pınarlarından kana kana içiyorlar. Bu halkanın içine giren herkes miktarınca nasip alıyor. Yunus Emre de bu dönemlerde bu halkaya girenlerdendir. Bu meclisle mânâ âlemine daldığı şu sözlerinden anlaşılmaktadır.
“Mevlânâ sohbetinde saz ile işret oldu
Arif mânâya daldı,çün biledir ferişte”
Bu mânâ dünyası,”uruç_ı ervah”denilen ruhların yücelere ağdığı, meleklerin gezegenler gibi ilahi varlığın çevresinde döndükleri semâ meclisidir. Yunus bu âlemin zevkine varmış, nasibini almıştır. Yunus Mevlâna’nın kendisini sevdiğini şu sözleriyle anlatır.
“Mevlânâ hüdavendigâr bize nazar kılalı
Onun görklü nazarı, gönlümüz aynasıdır”
Yunus Mevlânâ türbesi inşaatının başladığı 1274 yılında Konya’dan ayrıldığında 33 yaşındadır. Çilesi bundan sonra başlamaktadır. Taptuk Emre’ye 40 yıl hizmeti bu yıllardan sonradır. Mevlânâ’dan aldığı feyzi, Taptuk’un Vahdet ocağında pişirmiş, olgunlaştırmış ve Yunus olmuştur.

Tamamını Oku