Yansıdı gönlünün ışıkları
Hüzünlü yamaçlarımın çiçeklerine.
Kayboluşumdan beri senaryosundan hayatın,
Bir bakışın ortak etti beni hayatın sahnesine.
...
Dalıp gitmek kolay değil öyle,
Sarmaşık gibi dolanmış gözlerime anılar...
Ben ve zaman arasında kıyasıya bir rekabet,
Fotoğraflar sadece maziden bir vesikalık.
Bir çıban gibi sırtımda duruyor zalim gurbet,
Ötmez olmuş kuşlar bir vadide.
Bir yaşlı 55'lik oturuyor kıyısında bir nehrin.
Ayaklarını salmış suya,ot yoluyor sinirinden!
Göz yaşlarının ezip geçtiği dudaklarıyla
Çekiyor havayı şöyle en derinden...
Gönül,karanlık bir bahçe gibi,
Sessiz,ayazlı bomboş bir sokak gibi,
Umutları kurşuna dizilmiş biri gibi,
Karamsar ve hayat küskün duruyor...
Gönül,harabe bir evin soğuk görüntüsünü,
Uyandığında gözleri hayata,
Uykudaki gibi değildi aşklar...
Ve sonrasında,
Yorumlamayı keşfedince hayatı,
İçinde taşıdığı herşeye,
İner aşkın sırları,
Bütün yücelikleriyle göklerden.
Sızlar ellerim ellerin yok diye...
'Neden? ' diye sorgulayacakken tam ayrılığımızı,
Aşk lugatından 'neden' i çıkardılar..!
Lanet olsun tam vaktini buldular...
Olsak yan yana,
Sarılsak uzun uzun...
Öpsem seni...
İçime doldursam kokunu...
Bakışsak kalsak gözgöze...
Eskimiş askerlik anıları gibi
Sıktı canımı bu hayat.
Tozlu rüzgarların kirpik acısı gibi,
Battı gözlerime,battı lanetler.
Prangaları bu dertlerin
1
Az sonrasında ağlarız,
Kandırılmışlığımızın..
Kar gibi düşer yüreğimize soğukluğu,
Buz gibi yalnızlıklarımızın..!
Yazık ey gönlüm,şu kurumuş çiçeklerine.
Yazık,bir an bile düşünmeden
Ağlatıp kuruttuğun gözlerine.
Yazık sana gönlüm..! Yazık!
Nasıl da yer etmiş senin en derininde
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!