Senden öncesi
Koyu karanlık dipli,susuz bir kuyudaydım
İp oldun, vuslata, sarılacak
Eskiye dursun şaraplar fıçılarda
Ve hayalin, içimde
Bir dert ki, düştüğüm, sensizliğinde
Bırak!
Dal yeşilliğinde kalsın
Gök maviliğinde
Beni bende
Dilim dilim bölünmüş dünya
Dua
Cennettin değil
Cehennemin anahtarıdır
Fazla harlanmasın diye ateşin
İyisin çocuğum
Tüm iyiler gibi
Sıpsıcak gözlerin
Tertemiz elin
Öpülesi.
Hayat dediğin,bir rüzgâr gibi
Eser geçer,haberin olmaz
Yıkılır ümitler,solar çiçekler
Kırık kadehin,şarabın dolmaz.
Hayat dediğin,bir anlık neşe
Kırılgan duygularım
Şahlandı gecenin kör karanlığında
Ne yana dönsem
Hep aynı silüetler, varoluş ceremesinde kıvranan
Haykırsam
Yırtsam perdesini acımasız karanlığın
Ne afatlar gördüm
Gördüm de
Değişmedi niyetim
Nuranî görülsede içim
İç etmek
En büyük kabiliyetim.
'Ben' olmasaydım
Çiçekler açarmıydı acaba?
Kuşlar öter
Bülbül yine uçarmıydı gülüne?
Deniz açarmıydı kollarını
vakti geldi
hiç bir şey almadan
usulca kapatarak kapıyı,çarpmadan
sessiz,sakin
çık git diyor.
Her derdin bir devası vardır,derler.
Peki.Devasız dert yokmudur?
.....
Varsa nedir.?