Engel ol
Geç önüne gücün yeterse!
Zamanı gelmiş bende aşkın
Kendini zorlama Aşkım!
Su yürümüş damarlarıma
Anam bile katı, vefasız çıktı
Yetim, naçar kaldım, bırakıp gitti
Beni doğururken, çaresizlikte
Yaşlanacak kadar yaşayamadım.
Yaşadım, gördüm sevgiyi, vefayı
Benim gecelerim hep karanlıktı
Hiç mavi olmadı
Gün aştı mı tepelerin ardından
Hep karanlıklar içinde kalırdım.
Tuval siyah gece, elimde fırça, palet
Çok uğraşlar verdim
Süzülürken gökte nazlı nazlı
Sanır mısın ister bırakılsın ipin ucu
Tutsaklık; uçmanın, güzelliğin bedeli
Bilir ipi tutan elin kadrini, kıymetini
Büyümemeli; coşku, heyecan hep sürmeli
Ayhan Uçar'a İthaf
Yudum yudum içilen
Damla damla
Hayat veren;
Gönüllere akışkan
Aşkın dört mevsimi var
Sanma ki hepsi bahar
Birinde yaz
Birinde kış
Diğeri sonbahar
Bütün çiçekler sevdaya açar
Sevdanın yüzünde gülücükler
Hepsinin renkleri kendine özgü
Hepsi de ayrı ayrı duygular ifade eder
Sevda çiçeklerinin ilk halleri hep
Çözdüm sırrını
Aynadaki gizlerin
Gizler yüzümde
'İnsana Gömülür Aşk' Kitabımdan
bir göl durgunluğunda yaşam
yıllanmış bekleyişlerin burukluğunda
sen güne/şe özlemli, bense her üçünüze
sen üzüm olmalısın, ya da nar
cansuyum, teninde misket kokusu,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!