Asıl adı Metin Önal(1962'den beri soyadı yerine Mengüşoğlu) . İzzettin Hanifi imzasını da kullandı. Rukiye Hanım ile Devlet Demiryolları memuru Nuri Önal'ın oğlu. Mengücek soyundan Halil Bey'in torunudur. İlk ve orta öğrenimini Diyarbakır ve Malatya'da tamamladı; 1978'de İÜ Hukuk Fakültesi'ni bitirdi. 1980'den beri ticaretle uğraşıyor. Dal ve Çile dergileri, ile Kelime dergisini çıkardı. TYB üyesi. Bursa'da yaşıyor; evli, iki çocuk babası. İlk şiiri 1964'te Yeni İstiklal'de çıktı. Ürünlerini Türk Yurdu, Hareket, Aylık Dergi, Varide, İktibas ve ...
Birbirleriyle mahsus kenetlenmişler
Kimsenin geçtiği yok Şefkat istasyonu'ndan
Vurgunda balıklar böyle sıklaşır
Sağanak altında kuşlar kuzular
İnanma, mülkiyetlerin tümü tapusuz
Sokaklardan deliler geçti
Omuzlarına lâme yıldızlar takmışlardı
Göğüslerindeki düğmeler dore
Garip madalyonlar iri tesbihler
Kehribar kibrit kutuları tabakalar
Sokaklardan deliler geçti
1.
kim bilir bizim bildiğimizi
suratımızda maske
kitabımızda yalan yok
tanımakta ustayızdır münafığı
ve de arkadan vuranı
Ne kadar mutlusunuz şimdi kimbilir
ada'da üç aylık evinizin geniş balkonu
bir yandan denize bakar karanlık, sakin
müzikal bir hışırtı içinde sadece.
bir yandan kalabalık gökyüzüne açılır
insan ruhunu pervasız kılan uçsuzluğa.
I
nerde bir boş tarla bulsalar
koşup oraya mabetler dikmek için
yine de makbuzlar bastırılır
pullar satın alınır
bu cüzdanlar biletler kimlik kartları
Elli yaşındayım ne uzun zaman
Kaşlarım döküldü bıyığım beyaz
Kim der ki geçmişi kurcalamadan
Atılan hiçbir ok menzili bulmaz
Birkaç kasabadan birkaç şehirden
Kalbini
Yaşanmamış acılarla kavuran
Kitaplar okuduğunu gördükçe
İncinirim...
Dolan gözlerinde
Beynini paslı bir demire çeviren
Bir zamanlar ezanla uyanırmış ahali,
Ne rutubetten şikayet
Ne ağız dolusu küfür
Ne başucunda nöbeti
Çıngıraklı saatlerin…
Kaş çatarım düşmanıma, tanklarına taş çakarım
Ustam beni eve yollar, küçük kızına bakarım
Adım Ali; Ramallah'tan.. Cenin kampına sürüldüm
İşe giderken canlıydım, dönüşte tel tel döküldüm
Bakırcının çırağıyım, yaşım oniki olmuştur
Anam beni bir güz günü hıçkırırken doğurmuştur
kendi ağzın nerde
güzel kız
o kızıllık nedir öyle
nasıl oluyor
gözlerin yeşil
Üstadım Eskişehirde kitap imzalamış sohbet etmiştik umarım sağlığınız sıhhatiniz yerindedir .