baharı hiç yaşamadım
ben doğarken dökülüyordu hazan yaprakları
ben doğarken sarmıştı toprağı küf kokuları
varoşların çamurlu arka sokakları mekanım
ayaklarım çıplak ve yamalı idi mintanım
dinmedi yıllarca karın ağrılarım
Sevmek hakka ibadettir
Sevgi cennetten nimettir
Sevenin yeri cennettir
Sev Yaradan aşkı için
Sev dallardaki çiçeği
sana en yakın olduğum an
mars ile dünya gibiydik
teleskopla izledim kızıl ışıklarını
aralamak istedim sır kapılarını
ama sana dokunamadım
aramızdaki boşluğu kapatamadım
Doğduğumda ak toprakla beledin
Kınalı ellerle sarıp derledin
Uykuları böldün ninni söyledin
Ben büyüdüm sen neredesin anne
Emekledim yüzün sevinçle doldu
Çocuktum sen hiç yüzüme gülmedin
Sevgini aradım ama bilmedin
Yağmur oldu gözyaşlarım silmedin
Güvendiğim bir dağ olmadın BABA
Her fırsatta gözün dışarda oldu
Bir ben bana, tek başıma
Gençliğimde geç yaşıma
Doğumda mezar taşıma
Benden bana gidiyorum
Bırakıp yeşili alı
Bir günü daha verdik kara toprağa
Bir gün daha mazinin tozlu sayfalarında
Bir gün daha geçti umudu bekleyerek
Bir gün daha geçti saatler bitmeyerek
Gözler yol bitiminde biteviye onu arar
heyhat gelmeyecek beklemek neye yarar
saatler yalanı beş geçiyor gülüm
saatler yalanı beş geçiyor
doğrular milat kadar efsane
takılmışız bir deli fırtınanın kuyruğuna
bütün sevda bahçeleri virane
bütün gönüller deli divane
Kimse bilmiyormuş
Bilmiyor kimse
Bilmesin... ne çıkar? ...
Ben biliyorum...
Bu yetmezmi
Uykularımı kaçırmaya
Bulanık sularda kurulur pusu
Din tacirleri iğfal eder ulusu
Bin yıllık bir senaryo doğrusu
Bu kadar pervasızca oynanır
Orta çağda katolik kilise
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!