sana vurgunum sana pervane
sana tutkunum sana divane
seninle coşkun ve sana tutsak
senden uzakta ben avareyim
yıllarım yorgun, yollarım yorgun
Git gideceksen yine önceki gibi
Bir haber vermeden... veda etmeden...
Ama dönme bir daha,
Yeniden yıkmak için dünyamı...
Git! ... bak artık ağlamıyorum...
aşkına yandım kavruldum
çöl kumu gibi savruldum
derya yetmez imdadıma
Ferhat’ın oldum kahroldum
Mecnun’un oldum kayboldum
'Seni seviyorum' diyebilmek...
ve ' seni seviyorum ' diyebilecek
Bir sevgilim olmadı hiç.
Esmer sarışın kumral
Mavi,yeşil, ela gözlü
Ömrüm geçti bir günümü etmedin hoş
Suratın sirke satar sözlerin sarhoş
Senden dostluk arkadaşlık beklemek boş
Sen kendi yoluna ben kendi yoluma
Beni bir gün sevmedin ah biliyorum
yüzyıllarca ötede olsanda gel...
milyonlarca mil ötelerden...
ömür uzaklığı ülkelerden...
bekleyeceğim gel.
ölsemde kavuşmadan gel...
Bana aşkı anlat dediler;
Baktığım her yüzde sen vardın
Ve duyduğum her seste...
Dudaklarımda ismin
Kollarımda hasretin
Seni arıyordu boşlukta ellerim
iki bilinmeyenli bir denklemdik biz
bir bilinmeyen sen, bir bilinmeyen ben
bilinenler ise yaşadıklarımız
ikimizde iki ayrı çözüm ürettik
sana göre ben, bana göre sen
yaşadıklarımız ise bir neden
Kör ile yatarsan kalkarsın şaşı
Sağıra arkadaş lâl olsa gerek
Oynarsa yerinden mihrabın taşı
Mizanı kurmaya yol olsa gerek
Adalet sapsa da mülk sahibi bir
Zili Şalı Gülüyle Endülüs'tü
Rakseden parmaklar saçımda süstü
Yaralı yüreğim sabaha küstü
Terketti sevdiğim bir akşam üstü
Sustu tüm şarkılar alkışlar durdu
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!