ŞEREF SAYDI...
Kara haber yeri göğü inletti
Kanlı göhsü yürekleri titretti
Oğlu Şehit diye ANNE şükretti
Arş-i âlâ sevkedildi Şehidim...
Yine Akşam Oldu,
Yine akşam oldu çöktü karanlık,
Rüzgâr hafiften esiyor;
Karanlığı seyrediyorum penceremden
Gecenin karanlığı içime çöküyor,
Yüreğe Sadakat
Ey! Sevgili,
Bu nasıl bir bağlılık, nasıl bir sadakattır?
Anlamıyorum! Anlayamıyorum...
Bana değildir bu tükenmez tutkun!
Dert hüzün kuşattı bu yüreğimi,
Aldı beni sardı hazan mevsimi.
Dalları terk eden yapraklar gibi,
Durduramıyorum gözyaşlarımı…
Zaman silemiyor hatalarımı,
İsimsiz Mektup
Diyor ki:
Dağlar/taşlar, böcekler duydu,
Yer/Gök, yıldızlar dinledi, ağladı hâlime
Bir Sen işitmiyorsun,
Her akşam,Güneşin yeri dolmuyor...
Mmmmmmm
Her akşam,
Güneşin battığı yere kilitlenirim, yoksun..!
Bir martının gölgesi düşer akşamın kızıllığına;
Bülbül Neylesin Altın Sarayı
...
Evimde Çam Ağacı
Kederde ve tasada
Moralimin ilacı..
Her hâl ve şart içinde,
Gün Akşam Saati
Demedim mi sana vakit akşamdır
Çıkma yola, karanlığa kalırsın.
Sınırlar çizilmiş ötesi Şam-dır
Yasak diyârlarda zorda kalırsın
Renklerin Günâhı Ne
Resmi çizilemiyor ıstırabın, elemin…
Tasvir edebilir mi; var mı gücü, kalemin?
Çökmüşse üzerime zifiri karanlıklar,
Bu kendi meselemdir, derdi değil âlemin!
EYLÜLDE GEL
Beklemek var ya, beklemek;
Ah! Şu beklemek...
Ne zaman geleceğini bilmeden beklemek...
Dalar gözlerim karanlığa..
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!