Ağzımda kara saplı bir bıçak açardı
ayaz kakmalı bir dibeğe değerdi aklım
kahveye kalırdım
mümkünü vardı
çoluk çocuk
okul mokul
izimizi izleyen ders açılar
şura- bura kırk yılı tamamlardık
el öpmeye gelirdi sabah
şişeden uğurlardık
Sen tipi tanrısının kızı olurdun
ben ateşin oğlu
bir ağız dolusuydum amma
yeterdim saçlarındaki urağana
sonra dil üstünde kimin dili
uzun eşik
yastığım sende
kahkaha ardıçlarımızın üstüne
coş öpüşler yağardı
saf pamuktan kavak karları gibi
uçuşurdu aklımız
divanlara ağardı
Şimdi bahar
öyle güleç ki göğsümün süsenleri
gelinciklerinle sarmaş dolaş gün boyu
ayak ucu
baş ucu
yok bi kolcusu
pembeyaz gözlerimle gördüğüm
bir dudakla açılan engebeli bir düzlük
mevsim pırnal hayıtına
işareti inadına imbat
uzunlarımı boşluğuma topladım sarı kız
sen kafana göre uzat.
Ali Tekmil / 27.02.08 - Urla.
Ali TekmilKayıt Tarihi : 27.2.2008 12:48:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!