Antik bir kentinde yaşıyoruz bin yıl sonrasının dostum.
Bir zaman sonra toprağın altında kalacak ne emeklerle aldığımız evlerimiz.
Şimdi değersiz dediğimiz eşya, bin yıl sonrasının pahabiçilmezi olacak belki.
Aşısı bulunacak kanserin sonunda.
Yok yere ölmüşler diyecekler bin yıl sonrakiler bizler için.
Müzelerde sergilenecek kemiklerimiz bizim.
Tükenecek toprağın verdiği enerji zamanla.
Suyu çekilecek etinden herkesin.
Sömürecek aç gözlüler herşeyimizi, bizleri hakkımızdan çok çok azına mecbur ederek.
Yeni yeni gezegenlere ilticâ edecek insanlık yokluktan.
Uğruna savaştığımız her şeyi terkedecekler bizim.
Kullanılamaz hale gelecek milyonlar ödeyerek aldığımız silahlar.
Çaresiz kalacak teknoloji doğaya karşı o gün geldiğinde.
Ne kadar elektronik eşya varsa, çöpe atacaklar hepsini.
Sular altında kalacak şimdilerde adımladığımız sahiller.
Çöle dönecek kırlar, ovalar sıcaktan,
Ve kimbilir kaçıncı asırda, zaman makinesini icat edip, arada bir uğrayacaklar günümüze, bizlere bir mesajı iletebilmek için.
Lakin korkacağız her zaman olduğu gibi bilinmeyenden biz.
Yada işine gelmediği için içimizden bazılarının, saklayacaklar o mesajı herkesten.
Gizleyecekler kötüleyerek bir taraftan, günah diyerek o mesajı.
Filmler yapacaklar uzaylılara dair gelenler üzerinden.
Güya istilaya geliyor olacak bu uzaylı canavarlar dünyamızı.
Ya da şeytanlaştıracağız bilinmeyeni din üzerinden, her zaman olduğu gibi.
Oysa şöyle yazacak o mesajda;
"Savaşı ve kapitalizmi önleyin"
Kayıt Tarihi : 12.2.2020 01:52:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!