Bir ömür dediğin ne ki zamanda,
Hayatım bir anlık gölgeye sinmiş,
Geçmiş ellerimden çıktı o anda,
Geleceğe meçhul perdeler inmiş.
Belki şu an, biraz sonra belki de,
Aşkın ateşi bağrımda, yandı yandı revan oldu,
Yitmişim kör kuyularda, umutlarım ziyan oldu.
Ey Sevgili-yi Ebed! Ey Yar-i Kadîm,
Yetmez mi hicranın, yetişmez mi vaslın?
Dayanmıyor artık, çatladı kalbim,
Ya asan et bu sevdayı, ya gönlümü tevana kıl,
Yine harabeyim yine giryanım.
Baykuşlar tünedi metrük, viranım
Alnıma çatıldı bir ye`s-i matem
Yine darmadağın, yine üryanım.
Lal mı oldu, her şey sende susuyor
Yıldızlar eriyor, göğüm soğuyor.
Umudun gurbetine gömüp de hiçliğimi.
Sırılsıklam yürüyen fecrim sende soluyor.
Teheccüdde ararken bedevi çığlığımı.
Anladım yine duymayacaksın beni,
Hazanım yalnız, baharım yalnız geçecek.
Meramım diyemem, dökemem yüreğimi,
Tufanım yalnız, boranım yalnız geçecek.
Artık dayanmaya yetmez bu yürek,
Yine sessiz, yine sensiz uyandım,
Kimsesiz odamda sabaha anne!
Üşüdüm, titredim, seni aradım,
Güneşin mihriban ışıklarında,
Görmedim ellerin değilmiş anne!
Vurgun yedim, sürgün yedim. Çölündeyim bir yüreğin.
Yürüyorum gece gündüz, ne sensizim, ne senleyim.
Avucumda kar tanesi, adı umut, adı dua.
Yarın dolu vadilerde senin için düştüm yola.
Süzülüp giddikçe zaman tenimden,
Üşüdü ellerim ellerindeyken,
Hiç kullanılmamış kelimelerden,
Bulup bir tek sözcük demek isterdim
O zaman can soğurdu buz gibi,
Tarumar ettiğin gönül bağımda
Attığın her adım bir zindan oldu
Güneşim sandığım bikes dağımda
Nazarın kör eden gardiyan oldu
Kırıldı tualim dağıldı fırçam.
Çözüver de sessizce kemendini secdenin
Dökülsün gecelerin zifiri saçlarına.
Ağıt ağıt virdini titretsin hecelerin
Ateşini teheccüd kılsın yamaçlarıma.
Asırlardır bekledim düştüm beyabanına
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!