Anlayamazlar akıp giden zamanın
Eski anıların,belkide yaşamanın
Yenilgilerin, kaybetmenin
Sen de açtığı yarayı
Anlayamazlar çünkü;
Kader diyorum kaşlarını çatma
Hem ben öyle istemem somurtkan bir yüz
Yani istemezdim
Hayat öğretti bize her şeye gülün(e)meyeceğini
İçimizde başladı içimizde soldu
Sesi rüzgarın, güzelliği yağmurun
Beklemek fazlasıyla ağır.
Sıla damarlarımda akan kan,
Aktıkça yaralayan.
Zaman acı bir tat damağımda
Yediklerimden arta kalan.
Anılar bir zehir dimağımda.
Sadece merak ediyorum
Gitmek için ne bahanen vardı
Gitmelerinin bahnelerinin
Yalan olduğunu bilirken ben
Kalmaya umursamazken sen
Ruhum elektrik tellerine takılmış uçarken
Ben ona demiştim bu kadar asi olma diye
İnsanlar özgürlüğünü kıskanırlar
Uçacaksan kimsenin bilmediği diyarlarda uç
Ve arkadaşı ol güzelliğin
Sana gelmiyor buralar
İnsanlara birşey anlattığımda
Bunu unutacaklar
Bense yaşamaya devam edeceğim
Zaman sinsice alıcak duygularımı
Kendimi kaybedeceğim
Bulamayacağım hiçbir yerde
Kelimelerin aslında anlatamadığı
Varsaydığımız bir gündü
Bekledik, bekledik, bekledik
Ve bir gün bekledik bir ömür gibi
Çok trenler geçti, gemiler vardı limanlarına
Özlem kaldı yerinde
sadece istediğine ikna oluyor insan
yalan zeminde tok bir ses bırakıyor
kader mızıkçı
kollarını birbirine bağlıyor
yüreğim acıyı hissetmiyor
acı yüreğime dönüşüyor
Sen bilmezsin niye sokaklarım susar,
Neden Hep çıkmaza çıkar?
Gece nasıl uzundur
Ve Gündüz nasıl kindar
Bir çiçek neden boynu büküktür
Annem niye böyle çöküktür
Düşeceğini bile bile bırakırız bazı şeyleri
Eylül' de yağmuru
Hayata kendimizi
Balkon korkuluklarında ruhumuzu
Ve hatta düşlerimizi yükseklerden
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!